Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
blow-dry Dinle! {'bləʋ,draı}
  • [V] fön çekmek, saç kurutma makinesi ile kurutmak
blow-dry f. {blow-dried} kurutma makinesiyle kurutmak.
blow-dry blow-dry blo'dray Fiil * kurutma makinesiyle kurutmak.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
blow Dinle! {bləʋ}
  • [N] esinti, rüzgâr, üfleme, çalma, övünme, yüksekten atma, yumruk, darbe, hamle, şanssızlık, felâket, şok
  • [V] esmek, körüklemek, üflemek, çalmak, soluk soluğa kalmak, solumak, su fışkırtmak {balina}, fışkırmak, patlamak, atmak {sigorta}, uçurmak, yelpazelemek, çarçur etmek, kaçırmak {fırsat}, kaçmak, çiçek açmak, çiçeklenmek, küfretmek, kahretmek
a solid blow
  • [N] sağlam vuruş, sert yumruk
go for a blow
  • [V] hava almaya çıkmak
make blow up
  • [V] patlatmak
with a sharp blow
  • [ADV] küt diye
blow about
  • [V] savurmak
blow away
  • [V] uçurmak, sürüklemek
blow down
  • [V] yıkmak
Please blow-dry my hair.
  • [PHR] fön çekmek: Saçıma fön çekin lütfen.
blow in
  • [V] aniden gelmek, damlamak, çıkagelmek, içeri doldurmak {rüzgâr}
blow it!
  • [INTRJ] kahretsin!, lanet olsun!
blow one's nose
  • [V] hınkırmak, sümkürmek
blow one's top
  • [ID] tepesi atmak, öfkelenmek
blow out {'bləʋ,aʋt}
  • [V] patlamak {lastik}, püskürmek, üflemek, atmak {sigorta}, dinmek {fırtına}, üfleyip söndürmek {mum}
blow-out {'bləʋaʋt}
  • [N] patlama, hava kaçırma, öfkelenme, kudurma, eğlence, cümbüş, alem
blow up
  • [V] şişirmek, havaya uçurmak, tahrip etmek, patlatmak, büyütmek (fot.), azarlamak, patlamak, havaya uçmak, infilak etmek, öfkelenmek, tepesi atmak, patlak vermek, kopmak {fırtına}
blow with bellows
  • [V] körüklemek
blow away the cobwebs
  • [N] zindeleşmek, pasını atmak
Please cut and blow-dry my hair.
  • [PHR] kestirmek: Saçımı kestirmek ve fön çektirmek istiyorum.
deal a blow at smb.
  • [V] yumruk atmak

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
strike a blow
1. affect adversely; "The court ruling struck a blow at the old segregation laws".