Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
bite Dinle! {baıt}
  • [N] ısırık, ısırma, dişleme, diş izi, acılık, lokma, oltaya vurma, keskinlik, kavrama
  • [V] ısırmak, dişlemek, sokmak, kavramak, aşındırmak, acıtmak, yakmak, oltaya gelmek, zokayı yutmak, acımak, sızlamak
bite f. ısırmak, dişlemek; sokmak {arı v.b.}; oltaya vurmak {balık} ; yakmak ; aşındırmak, yemek; ısırık, parça lokma; diş izi; keskinlik {içki,biber,soğuk}. bite off more than one can chew başından büyük işe girişmek. bite the dust düşüp ölmek biting

s. keskin; acı.
bite f. {bit, bit.ten}
1. ısırmak.
2. {balık} oltaya vurmak.
3. {soğuk} yakmak.

i.
1. ısırık, parça, lokma.
2. {içkide} sertlik.
3. {soğuk veya rüzgâra özgü} sertlik.
4. {biberde} acılık.
bite bite bayt Fiil (D) bit, bitten * ısırmak. * {balık} oltaya vurmak. * {soğuk} yakmak. İsim * ısırık, parça, lokma. * {içkide} sertlik. * {soğuk veya rüzgâra özgü} sertlik. * {biberde} acılık.
bite ısırmak, dişlemek; sokmak {arı v.b.}; oltaya vurma

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
his bark is worse than his bite
  • [PHR] ne varsa dilindedir
barking dogs never bite
  • [ID] havlayan köpek ısırmaz
insect bite
  • [N] ısırık: böcek ısırığı
put the bite on smb.
  • [ID] baskı yapmak
bite nails
  • [V] tırnak yemek
bite off
  • [V] ısırmak, ısırıp koparmak
bite off more than one can chew
  • [ID] başından büyük işe girişmek
bite one's lips
  • [V] dudaklarını ısırmak, sinirini gizlemek
bite one's nails
  • [V] tırnaklarını yemek
bite the dust
  • [ID] ölmek, düşüp ölmek
flea-bite {'fli:,baıt}
  • [N] pire ısırığı, hafif rahatsızlık
bite on granite
  • [ID] baltayı taşa vurmak, sert kayaya çatmak
bite smb.'s head off
  • [ID] başının etini yemek
a bite and a sup
  • [N] iki lokma yemek, iki yudum bir şey
bite off more than one can chew k. dili başından büyük işlere/işe girişmek/kalkışmak.
bite one´s lip {öfkesini/üzüntüsünü belli etmemek için} dudağını ısırmak.
bite s.o.´s nose off birine ters cevap vermek.
bite the bullet k. dili {zor bir} karar almak.
His bark is worse than his bite. k. dili Ne varsa dilindedir.
sound bite
1. sağlam. ses. sapasağlam. sağlıklı. bozulmamış. derin {uyku}. deliksiz {uyku}. emin. güvenilir. yerinde. iyi. yasal. geçerli. sert. kuvvetli. oturaklı. mışıl mışıl. deliksiz bir şekilde. ses. melodi. gürültü. anlam. etki. sonda ile muayene. boğaz. hal.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
bite yönelik bit-oriented
bite yönelik protokol bit-oriented protocol
ikile yönelik, bite yönelik bit-oriented [elec.]
bite yönelik protokol bit-oriented protocol [elec.]