Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
beaten Dinle! {'bi:tən}
  • [A] dövme, çekiçlenmiş, dövülmüş, çiğnenmiş, aşınmış
beaten f. bak. beat.

s.
1. dövülmüş, dövme {metal}.
2. çırpılmış {yumurta v.b.}.
3. çiğnenmiş, üzerinden geçilmiş {patika, yol v.b.}.
beaten beat.en bit'ın Fiil ·(bakınız) "beat"
beaten v.vur:adj.dövme
beaten {metal} vurularak biçimlendirilmiş

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
off the beaten track
  • [A] sapa, alışılmadık
beaten track
  • [N] uğrak yeri, uğrak, sıkça gidilen yer, sık sık gidilen yer
leave the beaten path
  • [ID] herkesin gittiği yoldan gitmemek, çığır açmak
storm-beaten {'stɔ:rm,bi:tən}
  • [A] fırtınaya tutulmuş, fırtına yemiş
weather-beaten Dinle! {'weðər,bi:tən}
  • [A] fırtına yemiş, kötü havadan etkilenmiş, yanık {cilt}, sertleşmiş
be off the beaten track k. dili her yerden uzak bir yerde olmak, dağ başında olmak.
beaten gold dövme altın
beaten silver dövülmüş gümüş
beaten up
1. dövme. çekiçlenmiş. dövülmüş. çiğnenmiş. aşınmış.
the beaten path herkesin geçtiği yol, işlek yol.
weather-beaten s.
1. her türlü kötü hava şartlarına maruz kalmış, fırtına yemiş.
2. yanık ve kırış kırış {yüz}.
be off the beaten track Konuşma dili * her yerden uzak bir yerde olmak, dağ başında olmak.
the beaten path * herkesin geçtiği yol, işlek yol.
weather-beaten weath.er-beat.en wedh'ırbitın Sıfat * her türlü kötü hava şartlarına maruz kalmış, fırtına yemiş. * yanık ve kırış kırış {yüz}.
weather beaten fırtınayla hırpalanmış
beaten gold dövme altın
beaten silver dövülmüş gümüş
beaten track uğrak yeri, uğrak, sıkça gidilen yer, sık sık gidilen yer
leave the beaten path herkesin gittiği yoldan gitmemek, çığır açmak
off the beaten track sapa, alışılmadık