Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
storm-beaten {'stɔ:rm,bi:tən}
  • [A] fırtınaya tutulmuş, fırtına yemiş

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
beaten Dinle! {'bi:tən}
  • [A] dövme, çekiçlenmiş, dövülmüş, çiğnenmiş, aşınmış
off the beaten track
  • [A] sapa, alışılmadık
beaten track
  • [N] uğrak yeri, uğrak, sıkça gidilen yer, sık sık gidilen yer
dust storm {'dʌst,stɔ:rm}
  • [N] tozkoparan fırtına
electric storm
  • [N] şimşek: şimşekli fırtına
ice storm
  • [N] buz fırtınası
leave the beaten path
  • [ID] herkesin gittiği yoldan gitmemek, çığır açmak
any port in a storm
  • [ID] denize düşen yılana sarılır
storm Dinle! {stɔ:rm}
  • [N] fırtına, kasırga, hücum, öfke, kıyamet, kargaşa, telaş, fırtınanın yarattığı dalgalanma
  • [V] şiddetli esmek, fırtına gibi esmek, kıyameti koparmak, öfkelenmek, hücum etmek, saldırmak, zorla girmek, taarruz etmek
I wonder if there will be a storm.
  • [PHR] fırtına: Fırtına mı çıkacak acaba?
storm anchor
  • [N] ocaklık demiri, kurtuluş ümidi
storm center
  • [N] kasırga merkezi, karışıklığın kaynağı
storm cloud {'stɔ:rmklaʋd}
  • [N] yağmur bulutu, kara bulut, tehlike
storm petrel {'stɔ:rm,petrəl}
  • [N] fırtına kırlangıcı, fırtına kuşu
the sky threatens a storm
  • [PHR] fırtına çıkacağa benziyor
weather a storm
  • [V] fırtınaya karşı koymak
weather-beaten Dinle! {'weðər,bi:tən}
  • [A] fırtına yemiş, kötü havadan etkilenmiş, yanık {cilt}, sertleşmiş
be off the beaten track k. dili her yerden uzak bir yerde olmak, dağ başında olmak.
beaten f. bak. beat.

s.
1. dövülmüş, dövme {metal}.
2. çırpılmış {yumurta v.b.}.
3. çiğnenmiş, üzerinden geçilmiş {patika, yol v.b.}.
beaten gold dövme altın