İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
back-pedal |
{'bæk,pedəl}
- [V] ayak frenine basmak {bisiklet}, sözünden dönmek, sözünü geri almak, geri pedal çevirmek
|
|
back-pedal |
f. bisiklette ayak frenine basmak; sözünü geri almak, söyledigini değiştirmek. |
|
back-pedal |
bisiklette ayak frenine basmak; sözünü geri almak, |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
answer back |
- [V] karşılık vermek, cevabı yapıştırmak
|
|
answering back |
|
|
arch one's back |
- [V] sırt: sırtını kamburlaştırmak
|
|
arch the back |
|
|
back |
{bæk}
- [A] arka, geri, arkadaki, uzak, ödenmemiş, ödeme: ödemesi gecikmiş, eski tarihli, geriye doğru giden
- [ADV] geri, geriye, arkaya, geride, geçmişte, önce, geçmişe
- [N] arka, sırt, geri, arkalık, elin tersi, kitap sırtı, belkemiği, ters taraf, defans oyuncusu, bek, tekne {boya vb.}
- [V] kaplamak {kitap}, astarlamak, kayırmak, sırt: sırtına binmek, arka çıkmak, destek olmak, geriye doğru sürmek, geri geri gitmek, takviye etmek, ciro etmek, üzerine bahse girmek
|
|
Can you cut a little more off the back? |
- [PHR] arka: Arkamı biraz daha kısaltır mısınız?
|
|
crick one's back |
|
|
fall back upon a thing |
|
|
I have a pain in my back. |
- [PHR] sırt: Sırtımda bir ağrı var.
|
|
I'll come back for it. |
- [PHR] geri: Onu almak için geri geleceğim.
|
|
in the back |
|
|
I will come back later. |
- [PHR] tekrar: Daha sonra tekrar geleceğim.
|
|
middle of the back |
|
|
take a back |
- [ID] arka plânda kalmak, kendini göstermemek
|
|
taking back |
|
|
What time do we get back? |
- [PHR] dönmek: Saat kaçta dönüyoruz?
|
|
What time is he expected back? |
- [PHR] dönmek: Ne zaman döner?
|
|
back alley |
|
|
back and fill |
- [ID] kararsız olmak, rüzgâra karşı volta vurmak
|
|
back and forth |
|
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|