Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
Is this silver?
  • [PHR] gümüş: Bu gümüş mü?

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
silver jubilee
  • [N] yirmibeşinci yıldönümü
made of silver
  • [A] gümüşten yapılmış
nitrate of silver
  • [N] gümüş nitrat, cehennem taşı
silver Dinle! {'sılvər}
  • [N] gümüş, gümüş para, gümüş rengi, gümüş eşya, gümüş çatal bıçak takımı
  • [V] gümüşlemek, gümüş kaplamak, sırlamak, beyazlamak, ağarmak, gümüş rengine boyamak
German silver
  • [N] gümüş: Alman gümüşü
silver lining
  • [N] umut ışığı, bulutun kenarındaki beyazlık
silver plate
  • [N] gümüş kaplama, gümüş eşya, gümüş takımlar
silver-plate {'sılvər,pleıt}
  • [V] gümüş kaplamak
silver-plated {'sılvər,pleıtıd}
  • [A] gümüş kaplama
silver screen
  • [N] sinema perdesi, sinema, film
the silver screen
  • [N] beyaz perde
silver-side {'sılvər,saıd}
  • [N] sığır budunun dış tarafı
silver spoon
  • [N] gümüş kaşık
silver-tongued Dinle! {'sılvər,tʌŋd}
  • [A] güzel konuşan, iyi hatip
silver wedding
  • [N] evliliğin 25.yıldönümü
be born with a silver spoon in one´s mouth k. dili zengin bir ailenin çocuğu olmak.
beaten silver dövülmüş gümüş
silver i.

s. gümüş; gümüş para; gümüş eşya; gümüş kaplama eşya; gümüşe benzer şey; gümüş rengi;

s. gümüşten yapılmış; gümüşe benzer, gümüş gibi, beyaz ve parlak; berrak {ses}. silver anniversary yirmibeşinci evlenme yıldönümü. silver fir beyaz çam ağacı, gümüş köknar. silver gray gümüş rengi. silverhaired

s. ak saçlı silver plate gümüş kaplama. silver poplar akkavak ağacı. silvertongued

s. belagatli. be born with a silver swon in ones mouth zengin bir ailede doğmuş olmak.
silver f. gümüş kaplamak; gümüşlü civa ile sırlamak {ayna}; gümüş gibi parlatmak; foto. gümüş nitratla kaplamak; gümüş gibi beyaz ve parlak olmak.
silver i.
1. gümüş.
2. gümüş eşya.
3. {sofrada kullanılan} çatal, bıçak ve kaşıklar.
4. gümüş para.

s.
1. gümüşten yapılmış, gümüş.
2. gümüş gibi parlayan.