Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
çarpan
  • [A] striking, heady
  • [N] multiplier, factor
çarpan math. factor; multiplier.

çarpanlara ayırmak /ı/ math. to factor.
çarpan matematik * factor; multiplier.
çarpan multiplier
çarpan smasher

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
göze çarpan
  • [A] ostensible, outstanding, arresting, bold, remarkable, sharp, staring, crying, visible, broad, conspicuous, demonstrative, noticeable, prominent, salient, signal
kıyıya çarpan dalgaların geriye gidişi
  • [N] undertow
sahile çarpan dalga
  • [N] roller
n.çarpan:v.çarp:prep.çarparak pulsating
ortak çarpan common factor
göze çarpan conspicious
göze çarpan conspicuous
bir yüzeye çarpan ışık incident ray
göze çarpan conspicuous
bir şeyin göze çarpan tarafı feature
-in belirleyici/göze çarpan özelliği olmak feature
(göze çarpan bir özellik olarak) içermek feature
en önemli/göze çarpan kısım highlight
göze çarpan marked
(matematik) çarpan multiplier
göze çarpan noticeable
göze çarpan outstanding
göze çarpan prominent
göze çarpan pronounced
sahile çarpan büyük dalga roller