ingilizce sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
www.ingilizce-sozluk.net
Online İngilizce - Türkçe Sözlük, İngilizce Sözlük, İngilizce Çeviri
Menü
Türkçe
İngilizce
Anasayfa
Son Aranan Kelimeler
En Çok Aranan Kelimeler
Araçlar
İletişim
Sonuçlar
Türkçe » İngilizce
Yukarı
yolda
[ADV]
en route, pipe line: in the pipe line, road: on the road
yolda
1.
en route.
yolda
in the pipeline
yolda
on the road
Türkçe » İngilizce
İlişkili Sonuçlar
Yukarı
doğru yolda
[A]
beam: on the beam
Bu otobüs yolda duraklama yapıyor mu?
[PHR]
stop: Does the bus make any stops on the way?
Bu tren yolda duraklama yapıyor mu?
[PHR]
stop: Does the train make any stops on the way?
ne yolda olduğu belli olmayan kadın
[N]
demirep
yanlış yolda
[A]
base: off base, beam: off the beam
yarı yolda
[ADV]
midway
yarı yolda bırakan
[N]
quitter
yarı yolda bırakmamak
[V]
see through
yolda dikkatli olma
[N]
road sense
yolda kalmış
[A]
stranded
gözü yolda
waiting for someone to come
yolda kalmak
to be delayed on the road.
gözleri yolda kalmak
gözleri yollarda/yolda kalmak * to wait a long time for someone.
gözü yolda
* waiting for someone to come.
o yolda
* in that way, like that.
yarı yolda bırakmak
* to leave {someone} in the lurch, leave {someone} high and dry.
yolda oyalan
loiter
yarı yolda
midway
ıslak yolda kayma
aquaplaning
yarı yolda
halfway