Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
wonder-worker Dinle! {'wʌndər,wɜ:rkər}
  • [N] harika: harikalar yaratan kimse
wonder-worker i. harikalar yaratan kimse.
wonder-worker harikalar yaratan kimse.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
black-coated worker
  • [N] büro elemanı, masa başı elemanı
child worker
  • [N] çocuklarla ilgili sosyal görevli
co-worker {kəʋ'wɜ:rkər}
  • [N] iş arkadaşı, meslektaş
dock worker {'dɒk,wɜ:rkər}
  • [N] liman işçisi, tersane işçisi
farm worker
  • [N] çiftlik işçisi, rençper
seasonal worker
  • [N] sezonluk işçi, mevsimlik işçi
shift worker {'ʃıftwɜ:rkər}
  • [N] vardiyalı işçi
shock worker {'ʃɒk,wɜ:rkər}
  • [N] insan gücünün üstünde çalışan işçi
social worker {'səʋʃəl,wɜ:rkər}
  • [N] sosyal görevli
unskilled worker
  • [N] vasıfsız işçi
welfare worker
  • [N] sosyal görevli, sosyal yardım uzmanı
white-collar worker
  • [N] ofis çalışanı, memur, masa başı işi olan kimse
worker Dinle! {'wɜ:rkər}
  • [N] işçi, amele, emekçi, yaratıcı
blue-collar worker
  • [N] işçi: beden işçisi, işçi: fabrika işçisi
I am a worker.
  • [PHR] işçi: İşçiyim.
worker bee
  • [N] işçi arı
worker director
  • [N] işletme müdürü
worker participation
  • [N] müşterek mülkiyet
be a hard worker çok çalışkan olmak.
co-worker i. aynı müessesede çalışan kimselerden her biri; meslektaş.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
guest worker
1. a person with temporary permission to work in another country; "a Moroccan guestworker in Canada was accused of aiding terrorists".
hard worker
1. someone who works as hard as a slave.