Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
wide-eyed Dinle! {,waıd'aıd}
  • [A] gözleri faltaşı gibi açılmış, şaşkın, masum

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
have a wide acquaintance with
  • [V] bilmek: çok iyi bilmek, derin bilgiye sahip olmak
almond-eyed Dinle! {'ɑ:mənd,aıd}
  • [A] badem gözlü
Argus-eyed Dinle! {'ɑ:rgəsaıd}
  • [A] uyanık, dikkatli, tetikte
give a wide berth to
  • [ID] uzak durmak, yanına sokulmamak
blear-eyed Dinle! {'blıər,aıd}
  • [A] mahmur, uykulu
boss-eyed {'bɒsaıd}
  • [A] şaşı
broke to the wide
  • [A] meteliksiz
bug-eyed Dinle! {,bʌg'aıd}
  • [A] patlak gözlü
cat-eyed
  • [A] karanlıkta görebilen
country-wide
  • [A] ülke çapında
cross-eyed Dinle! {'krɔ:s,aıd}
  • [A] şaşı
dark-eyed {'dɑ:rk,aıd}
  • [A] kara gözlü
dewy-eyed Dinle! {'du:ı,aıd}
  • [A] toy, saf, bön
dove-eyed {'dʌv,aıd}
  • [A] güvercin gözlü
dry eyed {'draı,aıd}
  • [A] ağlamadan
eagle-eyed Dinle! {'i:gəlaıd}
  • [A] keskin gözlü
evil-eyed
  • [A] kem gözlü
eyed Dinle! {aıd}
  • [A] gözlü
far and wide
  • [ADV] her tarafta, yurdun dört köşesinde
gimlet-eyed Dinle!
  • [A] delici bakışlı, keskin bakışlı

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
bkz. wide area network WAN