İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| well-founded |
{,wel'faʋndıd}
- [A] sağlam temelli, iyi bir nedeni olan
|
|
| well-founded |
s. sağlam bir nedene/nedenlere dayalı: Your suspicions are well-founded. Şüphelerinde haklısın. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| founded |
{'faʋndıd}
- [A] kurulmuş, kuruluş tarihi
|
|
| be founded |
|
|
| ill-founded |
{,ıl'faʋndıd}
- [A] asılsız, gerçeğe dayanmayan
|
|
| founded |
1. {f}. kalıba dökmek, dökmek, eritmek. founder {i}. dökmeci, dökmeci ustası.,found dök/kur,find bul. 2. kurulan. |
|
| founded |
v.kur:adj.kurulan |
|
| well founded |
iyi tesis edilmiş |
|
| be founded |
kurulmak |
f. |
| ill founded |
asılsız, gerçeğe dayanmayan |
|
| well founded |
sağlam temelli, iyi bir nedeni olan |
|
|
|