Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
wedge Dinle! {wedʒ}
  • [N] kama, takoz, çivi, golf sopası (Amer.)
  • [V] kama ile yarmak, sıkıştırmak, tıkmak
wedge i. kıskı, kama, takoz.

f.
1. sıkıştırmak: He wedged himself into the back seat. Kendini arka koltuğa sıkıştırdı.
2. {kıskı, takoz v.b. ile} sıkıştırmak: Wedge the door open with that piece of wood. Kapının altına o tahta parçasını sıkıştır ki açık kalsın.
wedge i.

f. kıskı, kama, çivi, takoz; kıskı şeklinde sey; üçgen şeklinde ilerleyen küme; çivi yazısında çivi şeklindeki işaret;

f. kıskı ile kesmek veya ayırmak; kıskı sokmak; kıskı sokup sıkıştırmak; sıkışmak, takılmak; sıkıştırmak. wedgy

s. kıskı gibi.
wedge wedge wec İsim * kıskı, kama, takoz. Fiil * kıskı sokup sıkıştırmak. * sıkışmak; sıkıştırmak.
wedge kıskı, kama, çivi, takoz; kıskı şeklinde sey; üçge

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
wedge heel
  • [N] sivri topuk, iğne topuk
wedge off
  • [V] yarmak
wedge oneself in
  • [V] araya sıkışmak
wedge-shaped {'wedʒ,ʃeıpt}
  • [A] kama şeklinde
wedge writing
  • [N] çiviyazısı
wedge support kama tanım bölgeli
sand wedge kum takozu
wedge bone takoz kemiği
wedge shape takoz şekli
wedge shaped takoz şeklinde
connecting wedge bağlama kaması
dielectric wedge dielektrik kama
Loft Wedge Havaya Vurma Golf Sopası
Power Wedge Güçlü Golf Sopası
Sand Wedge Kum Golf Sopası
wedge support kama tanım bölgeli
wedge support kama tanım bölgeli
wedge heel sivri topuk, iğne topuk i.
wedge off yarmak
wedge oneself in araya sıkışmak