Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
wage Dinle! {weıdʒ}
  • [N] ücret, haftalık, maaş, yevmiye
  • [V] sürdürmek, devam ettirmek, yürütmek
wage f.
1. sürdürmek: wage a feud kan davasını sürdürmek.
2. {savaş v.b.´ni} açmak: They have decided to wage war on/against their enemies. Düşmanlarına savaş açmaya karar verdiler.
wage i. ücret.
wage f. {mücadele, münakaşa, savaş} devam etmek, sürdürmek.
wage i. ücret, maaş. wages

i. ücret; karşılık. wage earner, wageworker

i. işçi, ücretli işçi. living wage geçimi temin edecek maaş. wage scale barem. The wages of sin is death. Günahın kefareti ölümdür.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
differential wage
  • [N] ücret farklılıkları
efficiency wage
  • [N] teşvik primi
living wage
  • [N] geçinmeye yetecek ücret
minimum wage
  • [N] asgari ücret
wage-price spiral
  • [N] ücret-fiyat enflasyon sarmalı
basic wage
  • [N] ücret: temel ücret, ücret: parça başı ücret
wage agreement
  • [N] ücret anlaşması
wage claim
  • [N] zam talebi, ücret artışı
wage cut {'weıdʒkʌt}
  • [N] kesinti
wage dispute
  • [N] ücret anlaşmazlığı
wage earner {'weıdʒ,ɜ:rnər}
  • [N] ücretli
wage effective war against
  • [V] etkin bir şekilde savaşmak
wage freeze {'weıdʒ,fri:z}
  • [N] ücret dondurulması
wage fund {'weıdʒfʌnd}
  • [N] ücret fonu
wage incentive
  • [N] parasal teşvik
wage-intensive
  • [A] yoğun ücretli
wage level
  • [N] ücret düzeyi
wage packet
  • [N] ücret paketi, maaş zarfı
wage rate {'weıdʒreıt}
  • [N] ücret oranı, ücret
wage scale
  • [N] ücret cetveli, barem