İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
truck |
{trʌk}
- [N] kamyon, yük vagonu, el arabası, takas, trampa, değiş tokuş, ilişki, bostan sebzesi, değersiz eşya, pılı pırtı, direk şapkası {gemi}
- [V] takas etmek, değiş tokuş etmek, mal ile ödemek, alışveriş yapmak, kamyonla taşımak
|
|
truck |
i. 1. kamyon. 2. iki tekerlekli el arabası. 3. yük vagonu.
f. 1. kamyon ile yük taşımak. 2. el arabası ile yük taşımak. 3. argo yürümek, gitmek. |
|
truck |
f. değiş tokuş etmek, takas etmek, trampa etmek.
i. 1. değiş tokuş, takas, trampa. 2. {satmak için yetiştirilen} sebzeler. |
|
truck |
i.
f. kamyon, yük arabası; domuz arabası; iki tekerlekli el arabası; ağır yük vagonu; İng tablalı yük vagonu; tekerlekli çerçeve;
f. el arabası veya kamyon ile yük taşımak; kamyon kullanmak; A.B.D., {argo} yürümek, gitmek. |
|
truck |
f.
i. mübadele etmek, değiş tokuş etmek, trampa etmek takas etmek;
i. mübadele, değiş tokuş takas, trampa; k.dili süprüntü, pılı pırtı: önemsiz şeyler; A.B.D. bostanda yetiştirilen meyva ve sebze; k.dili ilişki. truck farm bostan. truck farming bostancılık. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
breakdown truck |
- [N] çekici, kurtarma aracı
|
|
crash truck |
|
|
dumper truck |
|
|
garden truck |
- [N] bahçe ürünü, sebze meyve
|
|
panel truck |
|
|
pickup truck |
|
|
refrigerator truck |
|
|
towing truck |
- [N] çekici, kurtarma aracı
|
|
Can you send a tow truck? |
- [PHR] kurtarıcı: Kurtarıcı yollar mısınız?
|
|
have no truck with |
|
|
tow truck |
- [N] kurtarıcı, çekici, kurtarma aracı
|
|
truck driver |
|
|
truck farm |
- [N] bostan, sebze bahçesi
|
|
truck garden |
- [N] bostan, sebze bahçesi
|
|
truck gardener |
- [N] bostancı, sebze üreticisi
|
|
truck system |
- [N] ücretleri mal olarak ödeme
|
|
truck trailer |
{,trʌk'treılər}
- [N] tır römorku, çekici kamyon
|
|
dump truck |
damperli kamyon. |
|
fire truck |
itfaiye arabası. |
|
garbage truck |
çöp kamyonu, çöp arabası. |
|
|
|