İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| stuck-up |
{,stʌk'ʌp}
- [A] kendini beğenmiş, kibirli, burnu havada
|
|
| stuck-up |
s. k. dili burnu havada olan, kendini beğenmiş. |
|
| stuck-up |
stuck-up
st^k'^p
Sıfat, colloquial
* burnu havada olan, kendini beğenmiş. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| stuck fast |
- [A] kötü takılmış, sıkışmış
|
|
| be stuck |
- [V] çakılıp kalmak, çıkamamak, saplanmak, sıkışmak, tutulmak
|
|
| be stuck for |
- [V] eksikliğini çekmek, karşılayamamak
|
|
| be stuck on |
- [V] aşık olmak, bağlanmak, tutulmak, vurulmak
|
|
| be stuck with |
|
|
| stuck |
bak. stick;
s. saplanmış; sıkışmış; takılmış; yapışmış. stuck on k.dili. âşık, tutkun, vurgun. get stuck saplanmak; yolda kalmak; batmak. |
|
| stuck |
f. bak. stick 2. |
|
| stuck up |
1. azametli. |
|
| | |