Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
stride Dinle! {straıd}
  • [N] uzun adım, uzun adımlarla yürüme, bir adımlık mesafe
  • [V] ata biner gibi oturmak, yürüyerek geçmek, geçip gitmek, uzun adımlarla yürümek, atlayarak geçmek, aşmak
stride f. {strode, strid.den}
1. uzun adımlarla yürümek.
2. over bir adımda -in üstünden geçmek.

i. uzun adım.
stride f. {strode, stridden}

i. uzun adımlarla yürümek, geniş adımlarla gezinmek; üzerine binmek;

i. uzun adımlarla yürüme; uzun adım. hit ones stride normal seyrini veya hızını bulmak. make rapid strides hızla ilerlemek; büyük terakki göstermek. take in ones stride temposunu bozmadan bir engeli atlamak; umumi gidişini değiştirmeden hayatın güçlüklerini yenmek, telaşa kapılmadan işini yürütmek.
stride stride strayd Fiil (D) strode, stridden * uzun adımlarla yürümek. * [over] bir adımda -in üstünden geçmek. İsim * uzun adım.
stride {strode, stridden} uzun adımlarla yürümek, geniş

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
giant stride
  • [N] dev adım, sırık (jim.)
stride out
  • [V] uzun adımlarla yürümek, büyük adımlar atmak
get into one´s stride/hit one´s stride k. dili bir işin havasına girmek.
hit one´s stride k. dili en yüksek hıza/dereceye ulaşmak.
stride out of uzun adımlarla yürüyerek -den çıkmak.
take s.t. in one´s stride k. dili bir şeyin üstünde durmamak, bir şeyi mesele yapmamak.
take s.t. in stride bir şeyin üzerinde durmamak, bir şeyi mesele yapmamak.
get into one's stride Konuşma Dili ·(bakınız) "hit one's stride"
hit one's stride Konuşma Dili * iyi iş yapar duruma gelmek, işin havasına girmek; {deneyim kazandıktan sonra artık} iyi iş yapmak.
stride out of * uzun adımlarla yürüyerek çıkmak.
take something in one's stride * bir şeyin üstünde durmamak, bir şeyi mesele yapmamak.
take something in stride * bir şeyin üzerinde durmamak, bir şeyi mesele yapmamak.
giant stride dev adım, sırık (jim.) i.
stride out uzun adımlarla yürümek, büyük adımlar atmak f.