İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
steel |
{sti:l}
- [A] çelik, çelik gibi, katı, duygusuz
- [N] çelik, çelik eşya, çelik korse şeridi
- [V] çelik gibi yapmak, çeliklemek, güçlendirmek, sertleştirmek
|
|
steel |
i.
f.
s. çelik, pulat; çelikten yapılan alet, masat, çelik bileği; çakmak; çelik gibi güç;
f. çelik kaplamak veya katmak, çelik gibi sertleştirmek; hissizleştirmek, katılaştırmak;
s. çelikten yapılmış; çelik gibi; azimli; katı, duygusuz. steel blue çelik mavisi steel engraving çelik hakkaklığı; hakkedilmiş çelik levha ile basılan resim. steel wool bulaşık teli, çelik tel elyafı. cold steel, kılıç ve süngü gibi silahlar. worthy of ones steel kılıcına lâyık; işinin ehli; zahmetine değer. |
|
steel |
i. çelik.
s. 1. çelikten yapılmış, çelik. 2. çelik üretimine ait, çelik. 3. çok güçlü.
f. |
|
steel |
steel
stil
İsim
* çelik.
Sıfat
* çelikten yapılmış, çelik.
* çelik üretimine ait, çelik.
* çok güçlü.
Fiil
* [oneself] metin olmak. |
|
steel |
çelik, pulat; çelikten yapılan alet, masat, çelik |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|