İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
stay-at-home |
{,steıət'həʋm}
|
|
stay-at-home |
{,steıæt'həʋm}
- [N] ev kuşu, evden çıkmayan kimse
|
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
bring home the bacon |
- [ID] evin geçimini sağlamak, ekmek parası kazanmak, başarmak
|
|
who brings home the bacon |
- [ID] evin geçimini sağlayan kimse
|
|
Charity begins at home. |
- [ID] yardımseverlik: Yardımseverlik evde yardımlaşmayla başlar.
|
|
come home |
- [V] dönmek, anlaşılır olmak, kavramak
|
|
community home |
|
|
convalescent home |
- [N] dinlenme evi, prevantoryum
|
|
I'll stay here for a couple of weeks. |
- [PHR] birkaç: Burada birkaç hafta kalacağım.
|
|
I'll stay here for 2 days. |
- [PHR] gün: Burada 2 gün kalacağım.
|
|
detention home |
|
|
Did you enjoy your stay? |
- [PHR] memnun: Ziyaretinizden memnun kaldınız mı?
|
|
I've enjoyed my stay. |
- [PHR] memnun: Çok memnun kaldım.
|
|
eventide home |
|
|
I'd like to extend my stay for a few days. |
- [PHR] uzatmak: Ziyaret süremi birkaç gün daha uzatmak istiyorum.
|
|
Would you please forward my mail to my home address? |
- [PHR] göndermek: Mektuplarımı ev adresime gönderebilir misiniz?
|
|
funeral home |
|
|
get home |
- [V] eve varmak, eve gelmek
|
|
harvest home |
- [N] hasat mevsiminin sonu, harman sonu, harman sonu ziyafeti, hasat şarkısı
|
|
hearth and home |
|
|
home |
{həʋm}
- [A] evde yapılan, evdeki, eve ait, vatana ait, hedefe ait, kendi sahasında olan
- [ADV] eve, yurda, evde, ülkesinde, hedefe, tam yerine, vicdanına
- [N] ev, yuva, aile ocağı, yurt, vatan, bakımevi, kale, hedef {bomba}, kendi sahası
- [V] yuvasına dönmek, yurda dönmek {kuş}, sinyâllere göre yönelmek, hedeflemek
|
|
at home |
- [ADV] kabul günü, evde, ev toplantısı
|
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|