İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
barred |
{bɑ:rd}
- [A] parmaklıklı, demir parmaklıklı, çizgili, yasaklanmış
|
|
barred window |
|
|
equestrian statute |
|
|
statute |
{'stætʃu:t}
- [N] kanun, statü, yasa, tüzük, hüküm, kural, nizam
|
|
statute book |
{'stætʃu:tbʋk}
- [N] nizamname, kanun kitabı
|
|
statute law |
|
|
statute mile |
|
|
access barred |
erişim engelli |
|
access barred |
erişim engelli |
|
barred |
s. demir çubuklarla kapatlımış; yasaklanmış; çizgili, yollu {kumaş}. |
|
barred |
s. 1. parmaklıkla kapalı. 2. yasaklanmış. |
|
incoming calls barred |
gelen çağrılara kapalı |
|
incoming calls barred |
gelen çağrılara kapalı |
|
outgoing calls barred |
giden aramalara kapalı |
|
statute |
i.
s. kanun, yasa, nizam, kural, kaide; emir, hüküm;
s. kaideye göre; kurallı. statute law yazılı kanun. statute mile mil statute of limitations zaman aşımı süresini tayin eden kanun. |
|
statute |
i. kanun, yasa. |
|
barred |
barred
bard
Sıfat
* parmaklıkla kapalı.
* yasaklanmış. |
|
statute |
stat.ute
stäç'ut
İsim
* kanun, yasa. |
|
barred |
demir çubuklarla kapatlımış; yasaklanmış; çizgili, |
|
statute |
kanun, yasa, nizam, kural, kaide; emir, hüküm; ka |
|
|
|