Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
stamp Dinle! {stæmp}
  • [N] pul, posta pulu, damga, kaşe, ıstampa, marka, iz, belirti, özellik, nitelik, zımba, etki, izlenim, ayağını yere vurma, tepinme, kalıp
  • [V] pul yapıştırmak, pullamak, damgalamak, kaşe basmak, tepinmek, mühürlemek, basmak, bastırmak, çiğnemek, ayağını sertçe vurmak, ezmek, yok etmek, onaylamak, tasdik etmek, etiketlemek, göstermek, kanıtlamak
stamp f.
1. {ayağını} hızla yere vurmak; tepinmek, ayaklarını hızla yere vurmak.
2. damga vurmak, damgalamak.
3. pul yapıştırmak.
4. preste kesmek.

i.
1. posta pulu; damga pulu; pul.
2. damga; mühür; kaşe {alet veya bu aletle basılan işaret}.
3. ıstampa {alet veya bu aletle basılan işaret}.
4. ayak vuruşu.
5. tür, çeşit, nevi, tip.
6. iz, damga: This poem bears the stamp of genius. Bu şiirde deha izi var.
stamp f.

i. ayağını yere vurmak; basmak; damga vurmak, üzerine damga basmak, damgalamak; üzerinde silinmez izler bırakmak; yerleşmek; kalıpla vurup kesmek; ezmek; sikke darbetmek; imza ile tespit etmek; pul yapıştırmak;

i. ıstampa; damgalama; damga; pul, posta pulu; ayağını yere vurma; kalıp; maden filizini ezmeye mahsus tokmak; alamet, marka; cins, soy, çeşit. stamp mill maden filizi kırma makinası. stamp out üstüne basıp söndürmek; bastırmak, ezip yok etmek; kalıp ile kesmek; ayak patırtısı ile çıkmak. stamp pad ıstampa. stamp tax pul vergisi. stamping ground bir kimsenin sık sık gittiği yer.
stamp stamp stämp Fiil * {ayağını} hızla yere vurmak; tepinmek, ayaklarını hızla yere vurmak. * damga vurmak, damgalamak. * pul yapıştırmak. * [as] {bir şey} {birinin} {belirli bir gruba ait olduğunu} göstermek. * preste kesmek. İsim * posta pulu; damga pulu; pul. * damga; mühür; kaşe {alet veya bu aletle basılan işaret}. * ıstampa {alet veya bu aletle basılan işaret}. * ayak vuruşu. * tür, çeşit, nevi, tip. * iz, damga.
stamp ayağını yere vurmak; basmak; damga vurmak, üzerine

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
charity stamp
  • [N] yardım pulu
kick and stamp
  • [V] tepinmek
Where is the stamp machine?
  • [PHR] pul: Pul makinesi nerede?
postage stamp
  • [N] posta pulu
receipt stamp
  • [N] alındı damgası
revenue stamp
  • [N] damga pulu
rubber stamp
  • [N] lastik damga, ıstampa, zayıf kişilikli tip, düşünmeden karar veren kimse, basmakalıp söz, sıradan ifade
rubber-stamp {'rʌbərstæmp}
  • [V] bakmadan imzalamak, incelemeden onaylamak, damgayı basmak
bear the stamp of
  • [V] izini taşımak, işaret: işaretini taşımak
I need a stamp.
  • [PHR] pul: Pula ihtiyacım var.
Would you please stamp my passport?
  • [PHR] damga: Pasaportuma lütfen damga vurur musunuz?
stamp collector {'stæmpkə,lektər}
  • [N] pul koleksiyoncusu, filatelist
stamp duty
  • [N] pul vergisi
stamp mill {'stæmp,mıl}
  • [N] maden değirmeni
stamp out
  • [V] şekil vermek, şekillendirmek
commemorative stamp hatıra pulu.
postage stamp posta pulu.
revenue stamp damga pulu.
revenue stamp damga pulu.
rubber stamp
1. lastik mühür, ıstampa.
2. şahsiyetsiz kimse.