İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
spit |
{spıt}
- [N] tükürük, tükürme, şiş, salya, tıslama, çiseleme, kopya, tıpatıp aynı, şiş {kebap}, denize uzanan kara parçası, kum tepecikli kumsal, bir bel boyu derinlik {toprak}
- [V] tükürmek, cızırdamak, çıtırdamak, çiselemek, serpiştirmek, tıslamak, fokurdamak, saçmak, çıkarmak, haykırmak, söylemek, basmak {çığlık}, şişe geçirmek, şişlemek
|
|
spit |
i.
f. {-ted, -ting} şiş; coğr. dil;
f. şiş saplamak; meç saplamak. |
|
spit |
f. {spit veya spat, ting}
i. tükürmek; çiselemek, serpelemek, atıştırmak, serpiştirmek; tükürük gibi saçmak; tükürük saçar gibi ses çıkarmak;
i. tükürük; bazı böceklerin salyası; çisenti, serpinti. spit and polish k.dili. aşırı intizam. spit it out söylemek, açığa vurmak. spit upon yüzüne tükürmek, ağır şekilde hakaret etmek. the spit and image of, spitting image k.dili. tıpkısı, colloq. hık demiş burnundan düşmüş. Heres spit in your eye! Sıhhatinize! |
|
spit |
i. 1. şiş. 2. coğr. dil.
f. {
__ted,
__ting} 1. {eti} şişe geçirmek. 2. {birini} şişle öldürmek, şişlemek; süngüyle öldürmek, süngülemek. |
|
spit |
f. {spit/spat,
__ting} 1. tükürmek. 2. {kar} serpelemek, serpiştirmek, atıştırmak. 3. {kedi} tıslamak.
i. tükürük. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
spit fire |
|
|
be the spit of smb. |
- [V] çok benzemek, hık demiş burnundan düşmüş olmak, kopyası olmak, tıpatıp aynı olmak
|
|
spit at smb. |
|
|
spit it out! |
|
|
spit on smb. |
|
|
spit out |
- [V] tükürmek, tükürerek çıkarmak, basmak {çığlık}, bağırarak söylemek, söylemek, açıklamak
|
|
spit smb. in the eye |
- [V] suratına tükürmek, yüzüne tükürmek
|
|
be the spitting image of/be the spit and image of |
k. dili hık demiş {birinin} burnundan düşmüş olmak. |
|
spit cotton |
k. dili 1. çok susamak. 2. küplere binmek, çok kızmak. |
|
Spit it out! |
k. dili Haydi söylesene! |
|
spit up |
k. dili kusmak. |
|
be the spit and image of |
* hık demiş {birinin} burnundan düşmüş olmak. |
|
spit cotton |
Konuşma Dili
* çok susamak.
* küplere binmek, çok kızmak. |
|
Spit it out! |
* Haydi söylesene! |
|
spit up |
* kusmak. |
|
spit and polish |
temizlik |
|
be the spit of smb |
çok benzemek, hık demiş burnundan düşmüş olmak, kopyası olmak, tıpatıp aynı olmak |
f. |
spit at smb |
tıslamak, tükürmek |
f. |
spit fire |
ateş püskürmek |
f. |
spit it out |
açıkla, söyle |
|
|
|