İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| solid |
{'sɒlıd}
- [A] katı, sert, sağlam, metin, som, masif, güvenilir, tek parça, yekpare, birbirine bağlı, birlik olan, sağlam karakterli, tam, eksiksiz, bütün, kübik, cisimsel, mükemmel, türdeş, aynı türden, koyu
- [N] katı cisim, üç boyutlu cisim, üç boyutluluk
|
|
| solid |
s. 1. katı, sıvı olmayan. 2. som {metal}; masif {ağaç/tahta}; yekpare ve içi dolu {madde}. 3. tam, kesintisiz, aralıksız, fasılasız. 4. sağlam, dayanıklı. 5. sağlam, güvenilir; muteber. 6. geom. katı.
i. katı, katı madde. |
|
| solid |
s.
i. katı; sağlam; som; pek, sıkı, yoğun; kesiksiz; bütün, tam; gerçek; birleşik; üç boyutlu; güvenilir, devamlı, kesintisiz, fasılasız;
i. katı madde; üç boyutluluk. solid comfort ciddi ve sürekli rahat. solid food katı yiyecek. solid geometry uzay geometri. solid measure katı cisimlere mahsus ölçü birimi, oylum ölçüleri. a solid hour tam bir saat. a solid man sağlam adam. be solid for ittifakla bir kimsenin tarafını tutmak. solidity
i. katılık; metanet, kuvvet, sağlamlık. solidly
z. oy birliğiyle, ittifakla; sağlam. solidness
i. katılık; sağlamlık. |
|
| Solid |
Dolu |
|
| Solid |
Düz Çizgi |
|
|
Türkçe » İngilizce  |
Yukarı  |
| solid |
solid |
|
| solid |
solid |
[med.] |
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
|
|