Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
socket Dinle! {'sɒkıt}
  • [N] göz çukuru, oyuk, priz, duy, soket, kovan
socket i.
1. anat. oyuk, yuva: eye socket göz yuvası.
2. elek. duy.
3. içine bir şey geçirilen delik/oyuk.
socket i.

f. içine bir şey geçirilen delik veya oyuk; duy; duy priz; priz; yuva;

f. yuva veya oyuk açmak. socket wrench yuvalı anahtar. light socket lamba duyu. wall socket duvar prizi.
socket yuva
socket sock.et sak'ît İsim * oyuk, yuva. electricity * duy. * içine bir şey geçirilen delik veya oyuk.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
ball-and-socket joint
  • [N] mafsal, eklem: küre biçiminde eklem
plug socket
  • [N] priz
Is there a socket in my room for my electric shaver?
  • [PHR] priz: Odamda tıraş makinem için priz var mı?
aerial socket anten soketi
antenna socket anten yuvası
ball and socket bilyalı mafsal
ball and socket clamping screw bilya başlı mafsal sıkıştırma vidası
ball and socket joint bilya başlı mafsal
ball socket bilya yuvası
bayonet socket süngülü duy
eye socket göz çukuru
power socket priz
Windows Socket Error Windows Socket Hatası
Windows Socket Error Windows Yuva Hatası
electric socket elektrik prizi
eye socket göz çukuru
socket screw soket vidası
tooth socket diş oyuğu
wall socket priz
aerial socket anten soketi

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
Windows Socket Hatası Windows Socket Error