snap |
{snæp}
- [A] anlık, ani, şipşak, beklenmedik, sürpriz, çat çat eden, çatırdayan
- [ADV] çat diye, birden
- [N] ısırma, kopma, çat sesi, kopça, çıtçıt, anlık şey, ani şey, kolay iş, enerji, gayret, şipşak fotoğraf, zencefilli bisküvi, çarpma sesi
- [V] ısırmaya çalışmak, ısırmak, havada kapmak, kopmak, kırılmak, şaklamak, çatırdamak, çarparak kapamak, şipşak fotoğraf çekmek
|
|
snap |
f. {
__ped,
__ping} 1. at -i ağzıyla kapmaya çalışmak. 2. at {köpek} -i ısırmaya çalışmak. 3. kopmak; koparmak. 4. {kırbacı} şaklatmak; {sert bir rüzgârda dalgalanan bayrak gibi} şap diye ses çıkarmak. 5. up {alıcı} {satılan malı} kapmak, hemen satın almak. 6. çat diye kapanmak. 7. {bir şeyi} ters/kızgın bir şekilde söylemek; at {birini} terslemek. 8. k. dili {fotoğraf} çekmek. 9. {göz} parlamak. 10. {parmaklarını} şakırdatmak. 11. k. dili aklını oynatmak. 12. çıtırdamak; çatırdamak.
i. 1. çıtçıt, fermejüp. 2. gevrek bir bisküvi. 3. k. dili gayret, şevk. 4. çok kolay iş. 5. k. dili enstantane, enstantane fotoğraf. 6. çıtırtı, çıtırdama, çıt. 7. şak sesi, şak. 8. ağzıyla kapmaya çalışma. 9. {köpek} ısırmaya çalışma.
s. ani, aniden yapılan: snap decision ani karar. |
|
snap |
f. { -ped, -ping}
i.
s.
z. şakırdatmak; çatırtı ile kopmak veya koparmak; çat sesiyle kapanmak veya kapatmak; dişleriyle kapma sesi çıkarmak; kıvılcım saçmak {göz}; birdenbire harekete geçmek; enstantane fotoğraf çekmek;
i. kapma; kopma; kopma sesi; hafif çarpma veya vurma sesi; çıtçıt; k.dili. kolay ve hoş iş; kuvvet, enerji; soğuk dalgası; zencefilli bisküvi; enstantane fotoğraf;
s. acele ve düşünmeden yapılan; kolay; çat diye ses çıkararak birden kapanan;
z. çabuk olarak, çat sesiyle. snap at kırıcı konuşmak; kapmak. snap off ones head kırıcı konuşmak. snap ones fingers at boş vermek, umursamamak. snap out of it k.dili. kendine gelmek. not a snap katiyen, hiç. soft snap basit iş, yağlı iş. |
|
Snap |
Yasla |
|
snap |
snap
snäp
Fiil (D) snapped, snapping
* [at] -i ağzıyla kapmaya çalışmak.
* [at] {köpek} -i ısırmaya çalışmak.
* kopmak; koparmak.
* {kırbacı} şaklatmak; {sert bir rüzgârda dalgalanan bayrak gibi} şap diye ses çıkarmak.
* [up] {alıcı} {satılan malı} kapmak, hemen satın almak.
* çat diye kapanmak.
* {bir şeyi} ters veya kızgın bir şekilde söylemek; [at] {birini} terslemek.
Konuşma Dili
* {fotoğraf} çekmek.
* {göz} parlamak.
* {parmaklarını} şakırdatmak.
Konuşma Dili
* aklını oynatmak.
* çıtırdamak; çatırdamak.
İsim
* çıtçıt, fermejüp.
* gevrek bir bisküvi.
Konuşma Dili
* gayret, şevk.
* çok kolay iş.
Konuşma Dili
* enstantane, enstantane fotoğraf.
* çıtırtı, çıtırdama, çıt.
* şak sesi, şak.
* ağzıyla kapmaya çalışma.
* {köpek} ısırmaya çalışma.
Sıfat
* ani, aniden yapılan. |
|
|