Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
slam Dinle! {slæm}
  • [N] çarpma sesi, şelem {briç}, sayı almadan biten el
  • [V] çarpmak, çarparak kapatmak, çarparak koymak, veryansın etmek, sövmek, fırça atmak, yenmek, fark atmak, yerden yere vurmak, acımasızca eleştirmek
slam f. {-med, -ming}

i. çarpıp kapamak, vurmak, çarpmak {kapı}; hız ve gürültü ile vurmak veya yere çalmak; {argo} sövmek, slang. kalaylamak;

i. çarpma, hızla kapama; şiddetle kapı kapama gürültüsü; briçte her eli kazanma; {argo} hakaret. slam down gürültü ile yere çarpmak. slam on the brake birden frene basmak. slam the door in ones face kapıyı yüzüne kapamak, görüşmeyi reddetmek, küstahlık ederek yanaşmamak. slam to çarpıp kapamak, vurmak {kapı}. grand slam briçte her eli kazanma, büyük şilem. little slam briçte bir tanesinden başka her eli alma, küçük şilem.
slam f. {

slammed,

slamming}
1. {kapıyı/kapağı} çarparak kapatmak, çarpmak.
2. {down} {hızlı ve gürültülü bir şekilde} indirmek: He got angry and slammed the money on the table. Kızıp parayı masanın üstüne çaldı. He slammed down the receiver. Ahizeyi hızla çarptı.
3. ağır bir şekilde eleştirmek.
slam slam släm Fiil (D) slammed, slamming * {kapıyı, kapağı} çarparak kapatmak, çarpmak. * [{down}] {hızlı ve gürültülü bir şekilde} indirmek. * ağır bir şekilde eleştirmek.
slam {-med, -ming} çarpıp kapamak, vurmak, çarpmak {ka

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
slam!
  • [INTRJ] bam!, çat!, güm!
slam the door in one´s face k. dili kaba bir şekilde reddetmek.