Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
sights
1.

i. görme; gözlem, müşahede; muayene; görüş kuvveti; görülen şey, manzara; görülecek şey; göz erimi; inceleme fırsatı; fikir; nişangah; leh. çok miktar; k.dili. çirkin bir şey. sight draft ibrazında tediye olunacak poliçe. sight unseen görmeden{sat.
2. görünüş/görülecek yer,sight gör.
3. görülmeye deger yerler.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
What sights are we going to see?
  • [PHR] görüş: Nereleri göreceğiz?
have in one's sights
  • [V] hedeflemek, amacı olmak
lover one's sights
  • [V] hedefini küçültmek, aza razı olmak
raise one's sights
  • [V] hedefini büyütmek, büyük beklentileri olmak
Would you please tell me what sights there are here?
  • [PHR] gezi: Burada bulunan gezi bölgelerini söyler misiniz?
set one´s sights on -i amaçlamak.
set one's sights on * -i amaçlamak.
have in one's sights hedeflemek, amacı olmak f.
lover one's sights hedefini küçültmek, aza razı olmak f.
raise one's sights hedefini büyütmek, büyük beklentileri olmak f.
what sights are we going to see nereleri göreceğiz
would you please tell me what sights there are here burada bulunan gezi bölgelerini söyler misiniz