İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
self-conscious |
{,self'kɒnʃəs}
- [A] kendini bilen, ne yaptığını bilen, içine kapanık, sıkılgan
|
|
self-conscious |
s. 1. utangaç, sıkılgan, mahcup. 2. kendi halini çok düşünen. |
|
self-conscious |
s. 1. utangaç, sıkılgan, mahcup. 2. kendi halini çok düşünen. |
|
self-conscious |
self-con.scious
self'kan'şıs
Sıfat
* utangaç, sıkılgan.
* kendi halini çok düşünen. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
class-conscious |
{klæs'kɒnʃəs}
- [A] sınıf farkı gözeten, seviyesini bilen
|
|
conscious |
{'kɒnʃəs}
- [A] bilinçli, farkında, kasti, inançlı, uyanık, bilinciyle, kastiyle
|
|
be conscious of |
-in farkında olmak, -i bilmek. |
|
conscious |
s. bilinçli, şuurlu, vukuflu, müdrik, farkında olan; uyanık. self-conscious
s. mahcup, sıkılgan. consciously
z. bile bile, bilinçle, şuurla. |
|
conscious |
s. 1. bilinci yerinde, şuuru yerinde. 2. farkında olan. 3. bilinçli. |
|
conscious |
bilinçli |
|
conscious |
con.scious
kan'şıs
Sıfat
* bilinçli.
* farkında olan.
* bilinci yerinde. |
|
conscious |
bilinçli, şuurlu, vukuflu, müdrik, farkında olan; |
|
conscious |
bilinçli |
|
self conscious |
kendi halini çok düşünen |
|
conscious |
bilinçli |
|
conscious |
bilinçli |
|
conscious |
bilinçli |
|
conscious |
kendinde |
|
conscious |
farkında |
|
conscious |
bilincinde |
|
conscious |
kasıtlı |
|
conscious |
kasti |
|
class conscious |
sınıf farkı gözeten, seviyesini bilen |
|
self conscious |
kendini bilen, ne yaptığını bilen, içine kapanık, sıkılgan |
s. |
|
|