İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
sail |
{seıl}
- [N] yelken, yelkenler, yelkenli gemi, denize açılma, gemi ile yolculuk, yeldeğirmeni kanadı
- [V] denize açılmak, yelkenli ile gitmek, gemi ile yol almak, havada süzülmek, uçmak, gururla hareket etmek, yüzdürmek, uçurmak
|
|
sail |
i.
f. yelken; yelkene benzer herhangi bir şey; yel değirmeni yelpazesi; yelkenli gemi; topluluk ismi yelkenli gemiler; deniz yolculuğu;
f. gemi ile yola çıkmak; yelkenle seyretmek; gemi ile gitmek; gemi gibi su üstünde yüzmek; havada uçmak; gemi kullanmak; havada uçurmak. sail close to the wind den. orsasına seyretmek. sail into büyük bir şevkle girişmek; k.dili fena halde azarlamak, informal haşlamak. sail under false colors olduğundan başka türlü görünmek. foreandaft sail yan yelkeni. make sail fazla yelken açmak; sefere çıkmak. set sail yelken açıp kalkmak . shorten sail bazı yelkenleri indirmek. square sail dört koşe seren yelkeni. strike sail yelkenleri mayna etmek. under sail yelkenleri fora edilmiş olarak, seyir halinde. |
|
sail |
i. 1. yelken. 2. yelkenli. 3. deniz yolculuğu.
f. 1. gemi ile yola çıkmak. 2. gemi ile gitmek. 3. {gemi} kullanmak. 4. havada uçurmak. 5. süzülmek. |
|
sail |
i.
f. yelken; yelkene benzer herhangi bir şey; yel değirmeni yelpazesi; yelkenli gemi; topluluk ismi yelkenli gemiler; deniz yolculuğu;
f. gemi ile yola çıkmak; yelkenle seyretmek; gemi ile gitmek; gemi gibi su üstünde yüzmek; havada uçmak; gemi kullanmak; havada uçurmak. sail close to the wind den. orsasına seyretmek. sail into büyük bir şevkle girişmek; k.dili fena halde azarlamak, informal haşlamak. sail under false colors olduğundan başka türlü görünmek. foreandaft sail yan yelkeni. make sail fazla yelken açmak; sefere çıkmak. set sail yelken açıp kalkmak . shorten sail bazı yelkenleri indirmek. square sail dört koşe seren yelkeni. strike sail yelkenleri mayna etmek. under sail yelkenleri fora edilmiş olarak, seyir halinde. |
|
sail |
i. 1. yelken. 2. yelkenli. 3. deniz yolculuğu.
f. 1. gemi ile yola çıkmak. 2. gemi ile gitmek. 3. {gemi} kullanmak. 4. havada uçurmak. 5. süzülmek. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
fore-and-aft sail |
|
|
jib sail |
{'dʒıbseıl}
|
|
sail before the mast |
|
|
royal sail |
- [N] kontra babafingo direği
|
|
What time does the ship sail? |
- [PHR] ayrılmak: Gemi ne zaman ayrılıyor?
|
|
sail in |
- [V] söze karışmak, girmek, dalmak
|
|
sail into |
- [V] dil uzatmak, lâf etmek, azarlamak, fırça atmak
|
|
make sail |
sefere çıkmak. |
|
sail close to the wind |
k. dili 1. tehlikeli bir yolda gitmek, tehlikeli bir şekilde hareket etmek. 2. {yazının/sözün} açık saçık olmasına ramak kalmak. |
|
sail close to the wind |
k. dili 1. tehlikeli bir yolda gitmek, tehlikeli bir şekilde hareket etmek. 2. {yazının/sözün} açık saçık olmasına ramak kalmak. |
|
sail into |
k. dili 1. -e büyük bir şevkle girişmek. 2. -i fena halde azarlamak, -i haşlamak. |
|
sail into |
k. dili 1. -e büyük bir şevkle girişmek. 2. -i fena halde azarlamak, -i haşlamak. |
|
sail under false colors |
olduğundan başka türlü görünmek. |
|
sail under false colors |
olduğundan başka türlü görünmek. |
|
set sail |
yelken açmak. |
|
strike sail |
yelkenleri mayna etmek. |
|
under sail |
yelkenleri fora edilmiş olarak, seyir halinde. |
|
sail close to the wind |
* tehlikeli bir yolda gitmek, tehlikeli bir şekilde hareket etmek.
* {yazının, sözün} açık saçık olmasına ramak kalmak. |
|
sail into |
Konuşma Dili
* -e büyük bir şevkle girişmek.
* -i fena halde azarlamak, -i haşlamak. |
|
sail under false colors |
* olduğundan başka türlü görünmek. |
|
|
|