Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
rust-remover
  • [N] pas çıkarıcı, pas temizleyici

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
anti-rust {,æntı'rʌst}
  • [A] pas önleyici, paslanmayı önleyici
furniture remover
  • [N] evden eve nakliye şirketi
paint remover
  • [N] boya çıkarıcı
remover {rı'mu:vər}
  • [N] nakliyeci, ev taşıyıcı
rust Dinle! {rʌst}
  • [N] pas, paslanma, pas rengi, ekin pası, hamlama, körelme
  • [V] paslanmak, pas lekesi olmak, hamlamak, körelmek, el becerisini yitirmek, paslandırmak, köreltmek, hamlatmak
rust-fungus
  • [N] zehirli mantar
spot remover
  • [N] leke çıkarıcı
wheat rust
  • [N] sürme hastalığı
beet rust pancar pası
remover
1.

f.,

i. kaldırmak, defetmek, ortadan kaldırmak, uzaklaştırmak; öldürmek; başka yere nakletmek, yerini değiştirmek; azletmek; kesmek; izale etmek; gitmek, ev değiştirmek, başka eve nakletmek;

i. uzaklaştırma; yer değiştirme; derece, fark derecesi.
2. taşıyıcı.
3. leke çikarici. ev esyasi nakliyecisi.
remover
1.

f.,

i. kaldırmak, defetmek, ortadan kaldırmak, uzaklaştırmak; öldürmek; başka yere nakletmek, yerini değiştirmek; azletmek; kesmek; izale etmek; gitmek, ev değiştirmek, başka eve nakletmek;

i. uzaklaştırma; yer değiştirme; derece, fark derecesi.
2. taşıyıcı.
3. leke çikarici. ev esyasi nakliyecisi.
rust i.
1. pas.
2. pas rengi.

f. paslanmak; paslandırmak.
rust i.

f. pas; bot. pas hastalığı, bitkilerde mantar hastalığı; zehirli mantar;

f. paslanmak; tembelleşmek.
rust i.
1. pas.
2. pas rengi.

f. paslanmak; paslandırmak.
rust i.

f. pas; bot. pas hastalığı, bitkilerde mantar hastalığı; zehirli mantar;

f. paslanmak; tembelleşmek.
staple remover
1. zımba açıcı.
rust rust r^st İsim * pas. * pas rengi. Fiil * paslanmak; paslandırmak.
rust pas; {bot.} pas hastalığı, bitkilerde mantar hasta
rust v.paslan:n.pas
rust colored pas renkli

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
rüşt
  • [N] consent: age of consent
rüşt ,-tü law majority {of a person}.

__ünü ispat etmek
1. to reach one´s majority.
2. to evidence one´s maturity, show that one has become an adult.
rüşt rüşt[ü] hukuk * majority {of a person}.
rüşt age
rüşt majority