Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
ring Dinle! {rıŋ}
  • [N] yüzük, halka, çember, hale, ayla, ring, gösteri alanı, pist, bahis oynanan yer, kartel, tröst, çete, klik, çıkar grubu, çan sesi, zil sesi, telefon sesi, çalma sesi, etki, izlenim
  • [V] çalmak, çınlatmak, şıngırdamak, kuşatmak, daire içine almak, çembere almak, halka geçirmek, yüzük takmak, halka biçiminde doğramak, etrafını sarmak, çevrelemek
ring f.{rang, rung}

i.çalınmak, ses vermek; çınlak; zili çalmak; çalkanmak {şöhret ile}; tesir etmek {söz}; çalmak; çılatmak; çan ile ilân etmek; ses çıarmak;

i.çan sesi; çınama sesi; ahenk; akis.ring down tiyatro perdeyi indir işareti vermek; bir şeye son vermek. ring in çan sesiyle getirmek. ring off telefonu kapamak. ring out çan sesiyle göndermek; hızlı hızlı. çalmak ring true doğru gibi gelmek {söz}. ring up birine telefon etmek. ring for a servant hizmetçiyi çağırmak. ring the changes on aynı şeyi tekrar tekrar söylemek.
ring f.

i.etrafına halka çekmek, etrafını kuşatmak, çember içine almak; halka veya yüzük takmak; halka şeklinde soymak {ağaç kabuğu}; halka meydana getirmek; helezonlar halinde yükselmek; halka şekline girmek;

i.halka, daire; yüzük; çember; güreş meydanı; sirk, ring; ticaret veya siyasette nüfuzunu kendi çıkarlarına kullanan şebeke; kim.atomlardan meydana gelen halka.ring fence geniş bir yerin etrafını çeviren çit.ring finger yüzük parmağı.run rings around one çok üstün gelmek, çok geride bırakmak.
ring f. {rang, rung}
1. {zili/çanı} çalmak; {zil/çan} çalmak/çalınmak.
2. İng. telefon etmek.
3. çınlamak.

i.
1. çan sesi, zil sesi.
2. çınlama sesi.
ring f. kuşatmak, çember içine almak, etrafını çevirmek.

i.
1. halka, daire, çember.
2. yüzük: engagement ring nişan yüzüğü. wedding ring alyans. ring finger yüzük parmağı.
3. boks ring.

Türkçe » İngilizce Yukarı
ring
  • [N] ring, circle, prize ring
ring ,-gi
1. sports boxing ring.
2. circular route {followed by a ship}.
ring ring[i] spor * boxing ring. * circular route {followed by a ship}.
ring ring
ring ring

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
annual ring
  • [N] ağacın yaşını gösteren halkalar
Does it ring a bell?
  • [PHR] hatırlamak: Bir şey hatırlatıyor mu?, hatırlamak: Bir yerden hatırlıyor musun?
ring a bell
  • [ID] bir şey hatırlatmak
ring hollow
  • [V] boş ses vermek, gerçek olmamak
key ring {'ki:,rıŋ}
  • [N] anahtarlık
napkin ring {'næpkınrıŋ}
  • [N] peçete halkası