Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
resident Dinle! {'rezıdənt}
  • [A] oturan, yerlisi, yerleşmiş, göç etmeyen
  • [N] oturan, oturan kimse, ikamet eden kimse, sakin, yerli, yerleşmiş olan kimse, stajyer doktor, genel vali {sömürge}
resident s.

i. oturan, sakin, mukim; yerleşmiş; aslında bulunan; gelip geçici olmayan {kuş};

i. bir yerde oturan kimse, yerli; bir sömürgede veya himaye altında bulunan bir memlekette hami devlet mümessili.
resident s.
1. oturan, sakin.
2. aslında bulunan.
3. yerli {kuş}.

i. sakin, bir yerde oturan kimse.
resident s.

i. oturan, sakin, mukim; yerleşmiş; aslında bulunan; gelip geçici olmayan {kuş};

i. bir yerde oturan kimse, yerli; bir sömürgede veya himaye altında bulunan bir memlekette hami devlet mümessili.
resident s.
1. oturan, sakin.
2. aslında bulunan.
3. yerli {kuş}.

i. sakin, bir yerde oturan kimse.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
minister-resident
  • [N] genel vali {sömürge}
co-resident birlikte yerleşik
memory resident infector bellekte yerleşik virüs
memory resident infector bellekte yerleşik virüs
memory resident program bellekte yerleşik program
memory resident program bellekte yerleşik program
non-memory resident infector bellekte yerleşik olmayan virüs
non-resident yerleşik olmayan
non-resident infector yerleşik olmayan virüs
RAM-resident Software RAMda yerleşik yazılım
resident infector bellekte yerleşik virüs
resident routine yerleşik altprogram
resident routine yerleşik yordam
terminate and stay resident program bitince yerleşik kalan program
Terminate-and-Stay-Resident (TSR) bitince yerleşik kalan
terminate-and-stay-resident application TSR uygulama
terminate-and-stay-resident program TSR program
resident commissioner komisyon üyesi
resident physician doktor
co resident birlikte yerleşik

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
bkz.Terminate-and-Stay-Resident TSR