| 
 
				
					|  İngilizce » Türkçe  İlişkili Sonuçlar | Yukarı  |  
					| 
									
									| crochet hook |  |  |  
									| hook |  {hʋk} 
 [N] çengel, kanca, kopça, olta iğnesi, tuzak, kıvrım, dönemeç, kroşe, parmak[V] çengelle tutmak, çengellemek, kancayı takmak, yakalamak, takmak, takılmak, bükmek, kroşe vurmak, çalmak, aşırmak
 |  |  
									| by hook or by crook | [ID] şöyle ya da böyle, nasıl olursa olsun
 |  |  
									| by hook or crook | [ID] ne yapıp yapıp, şu veya bu şekilde, öyle ya da böyle
 |  |  
									| grappling hook | [N] kanca, çengel, filika demiri
 |  |  
									| off the hook | [A] paçayı sıyırmış, zor durumdan kurtulmuş
 |  |  
									| hook a husband |  |  |  
									| hook and eye |  |  |  
									| hook and ladder |  |  |  
									| hook it | [V] kaçmak, tüymek, sıvışmak
 |  |  
									| hook nose |  |  |  
									| hook-nosed | {'hʋk,nəʋzd} 
 [A] gaga burunlu, kanca burunlu
 |  |  
									| hook on | [A] kapılmış, aşık olmuş[V] kancalamak, kancayı takmak, bağlamak, kanca ile yakalamak
 |  |  
									| hook up | [V] bağlamak, kancalamak, askıya asmak, bağlantısını yapmak, ilişki kurmak
 |  |  
									| pruning hook |  |  |  
									| reaping | {'ri:pıŋ} 
 |  |  
									| reaping-machine | {'ri:pıŋmə,ʃi:n} 
 |  |  
									| sling one's hook |  |  |  
									| by hook or by crook | ne yapıp edip. |  |  
									| by hook or by crook | k. dili bir yolunu bulup, ne yapıp yapıp. |  |  |  
 |