İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
reach an agreement |
- [V] anlaşmak, anlaşmaya varmak, bağdaşmak
|
|
downs |
{daʋnz}
- [N] ağaçsız tepeler, ağaçsız, tebeşirli yayla
|
|
reach on impasse |
- [N] çıkmaz: çıkmaza girmek
|
|
reach the middle |
|
|
out-of-reach |
|
|
reach the peak |
|
|
reach |
{ri:tʃ}
- [N] uzanma, erişme, erim, menzil, ulaşılabilecek uzaklık, kavrayış, kavrama gücü, alan
- [V] uzatmak, uzanmak, bulmak, yetişmek, iletişim sağlamak, ulaşmak, varmak, çarpmak, geçirmek {yumruk}, idrak etmek, uzanıp vermek, vermek, etkilemek, isabet ettirmek, erişmek
|
|
within easy reach |
- [ADV] kolay ulaşılır yerde
|
|
within reach |
|
|
reach forth |
- [V] elini uzatmak, uzanmak
|
|
reach-me-down |
{'ri:tʃmı,daʋn}
- [A] hazır, ucuz {giysi}
- [N] ucuz giyim, ucuz elbise
|
|
reach no conclusion |
- [V] sonuca varmamak, sonuçlanmamak
|
|
reach one's goal |
|
|
reach out |
- [V] elini uzatmak, uzanmak
|
|
reach out for |
|
|
the ups and downs |
- [N] inişler ve çıkışlar, iyi ve kötü günler
|
|
with ups and downs |
|
|
arm´s reach |
elin yetişeceği mesafe. |
|
be out of reach |
1. el altında olmamak. 2. erişilemez olmak. |
|
be within arm´s reach |
elinin altında olmak. |
|
|
|