Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
range-finder {'reındʒ,faındər}
  • [N] telemetre, uzaklıkölçer

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
artillery range
  • [N] atış alanı
audio range
  • [N] akustik frekans gamı
cattle range
  • [N] otlak
close-range
  • [A] yakın mesafede, yakın
direction finder {də'rekʃən,faındər}
  • [N] yön bulucu, yön sinyali alıcısı
finder Dinle! {'faındər}
  • [N] bulan kimse
flying range
  • [N] uçuş menzili
free-range Dinle! {,fri:'reındʒ}
  • [A] serbest gezinen
free-range hen
  • [N] köy tavuğu
gas range {'gæsreındʒ}
  • [N] havagazı ocağı (Amer.), havagazı fırını
height finder
  • [N] yükseklik ölçer
kitchen range {'kıtʃən,reındʒ}
  • [N] mutfak sobası
long-range Dinle! {,lɔ:ŋ'reındʒ}
  • [A] uzun menzilli, uzun vadeli
mountain range
  • [N] dağ sırası, dağ silsilesi
object-finder {'ɒbdʒekt,faındər}
  • [N] vizör
position finder
  • [N] yer belirleyici, konum belirleyici
price range
  • [N] fiyat değişim sınırı
range Dinle! {reındʒ}
  • [N] sıra, dizi, silsile, atış alanı, erim, menzil, alan, saha, otlak, açık alan, ocak, kuzine, çeşit, çeşitlilik
  • [V] dizmek, sıralamak, sıralanmak, sıralı olmak, sıra halinde olmak, dolaşmak, gezmek, turlamak, sürtmek, uzanmak, boyunca gitmek, akıp gitmek, tarafına çevirmek, doğrultmak, nişan almak, erimi olmak, erişmek, katılmak, bölgede yaşamak, ,
boiling range
  • [N] kaynama derecesi
out of range
  • [A] menzil dışında

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
Finder Finder