Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
power Dinle! {'paʋər}
  • [N] güç, kuvvet, enerji, yetenek, iktidar, otorite, üs (mat.), yetki, derman, takât
  • [V] çalıştırmak, güç sağlamak, elektrik vermek
power i.
1. güç, kuvvet: air power hava kuvveti. nuclear power nükleer güç. physical power fiziksel güç.
2. yetenek: the power to learn öğrenme yeteneği.
3. etki: The medicine has lost its power. İlaç etkisini kaybetti.
4. nüfuz: His power in political circles is limited. Siyasi çevrelerdeki nüfuzu sınırlı.
5. yetki: the power to hire and fire işe alma ve işten çıkarma yetkisi.
6. mat. üs, üst, güç, kuvvet: Raise it to the tenth power. Onu onuncu kuvvete yükselt.
power i. yetenek, kabiliyet; iktidar, kuvvet, kudret, güç; hüküm; etki, tesir, hakimiyet, nüfuz, yetki, salâhiyet; fiz. erk, erke; devlet, hükümet; huk. bir başkası adına herhangi bir işi yapma yetkisi, vekâlet, ve kâletname; melaike; mat. üs, bir sayının kendisiyle çarpılmasıyle meydana gelen sayı; makinanın işleme kabiliyeti, güç, takat; merceğin büyütme yeteneği. kuvvet power boat motorla işleyen vapur veya gemi. power lathe torna makinası. power of attorney vekâletname. power of life and death idam etme veya af yetkisi. power over a person bir kimseye hükmünü geçirebilme kuvveti. power plant elektrik santralı. power point İng. duvar fişi. power politics kuvvet politikası. power structure yetkili ve kuvvetli olan grup. power tool motorlu aygıt. come into power iş başına geçmek; iktidar mevkiine geçmek. electric power elektrik kuvveti. party in power iktidar partisi. raise to the tenth power mat. onuncu üse çıkarmak. the powers that be başta olanlar, yetkili şahıslar. water power su kuvveti. It is beyond my power. Elimde değil. More power to him. Allah gücünü artırsın. Tebrikler!
power güç
power sınama gücü

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
accession to power
  • [N] iktidara gelme
atomic power plant
  • [N] atom enerji santrali
power of attorney
  • [N] vekâlet, vekâletname
bid for power
  • [N] iktidar olma çabası
borrowing power
  • [N] kredi limiti
drawing power
  • [N] cazibe
illuminating power
  • [N] aydınlatma kuvveti
intellectual power
  • [N] zihinsel güç, akıl gücü
judicial power
  • [N] yargı gücü
juridical power
  • [N] yargı gücü
maritime power
  • [N] donanma
naval power {'neıvəl,paʋər}
  • [N] donanması olan ülke
nuclear power
  • [N] nükleer güç, atom bombasına sahip ülke
penetrating power
  • [N] ezici güç
plenary power
  • [N] sınırsız güç, tam yetki
be beyond one's power
  • [V] elinde olmamak
beyond one's power
  • [A] gücünü aşan, aşan
great power
  • [N] güç: süper güç
in power
  • [A] iktidarda
lack of power
  • [N] kuvvetsizlik

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
Power PC Ailesi Power PC Family
bkz. Power On Self Test POST