 İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| plate |
 {pleıt}
- [N] tabak, plaka, plaket, şilt, isim levhası, levha, gümüş kaplama sofra takımı, tam sayfa resim, şık tip, fotoğraf klişesi, yapay damak, takma diş, protez, baskı kalıbı, elektrot {lamba}, anot {radyo}
- [V] kaplamak, altın kaplamak, gümüş kaplamak, klişe yapmak, levha kaplamak, zırhla kaplamak
|
|
| plate |
f. madenle kaplamak; zırh levhalarla kaplamak; matb. galvano klişe yapmak; baskı ile cila1amak {kağıt} . |
|
| plate |
i. tabak; sahan; bir tabakdolusu şey; madeni levha; altın veya gümüş sofra takımı; kupa, şilt; maden baskı kalıbı; dişçi damak, takma diş, protez; mim. duvar tabanlığı; zırh levhası; böyle levhalardan yapılmış zırh; cam negatif; fotoğraf klişesi; {beysbol} kale işareti olan levha. plate glass dökme cam. gold plate altın kaplı madeni eşya. plateful
i. bir tabak dolusu. |
|
| plate |
i.
1. tabak.
2. plak, plaka, madeni levha.
3. kupa, şilt.
4. dişçi. damak, takma diş, protez.
5. beysbol kale işareti.
f. with -i madeni levhalarla kaplamak. |
|
| plate |
plaka |
|
|
| İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
| baffle plate |
{'bæfəl,pleıt}
- [N] bölme levhası, koruyucu ekran, saptırıcı plâka
|
|
| cadmium-plate |
|
|
| chrome-plate |
|
|
| dental plate |
|
|
| dial plate |
{'daıəl,pleıt}
|
|
| fashion plate |
{'fæʃən,pleıt}
- [N] model, moda resimleri, modayı takip eden kimse
|
|
| fruit plate |
|
|
| gold plate |
{,gəʋld'pleıt}
|
|
| ground plate |
- [N] taban kirişi, topraklama levhası
|
|
| home plate |
|
|
| nickel-plate |
- [V] nikel kaplamak, nikellemek
|
|
| object plate |
|
|
| paper plate |
|
|
| Could I have a clean plate? |
- [PHR] tabak: Temiz bir tabak alabilir miyim?
|
|
| extra plate |
- [N] tabak: fazladan tabak
|
|
| German plate |
|
|
| license plate |
- [N] plaka: otomobil plakası (aut.), plaka
|
|
| number plate |
{'nʌmbərpleıt}
|
|
| The license plate number was ... |
- [PHR] plaka: Araç plakam ...
|
|
| thin plate |
|
|
|
| Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
| dinner plate |
1. a plate from which a diner eats during the main course of a meal. |
|
|
|
