Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
plane Dinle! {pleın}
  • [A] düz, dümdüz, yassı, düzlem, düzlemsel
  • [N] çınar, uçak, kanat {uçak}, düzlem, yüzey, düzey, seviye, rende, planya, maden ana dehlizi
  • [V] düzeltmek, düzlemek, süzülmek, uçmak {motorsuz}, rende ile düzeltmek, rendelemek, planya ile düzeltmek
plane i. geom. düzlem, müstevi; düzey; safha, derece; tayyare, uçak. inclined plane geom. eğik düzlem on the same plane aynı düzeyde, müsavi, aynı derecede.
plane i. plane tree çınar, bot. Platanus.
plane i.

f. rende, marangoz rendesi, planya; bir çeşit mala;

f. düzeltmek, rendelemek; üstünu temizlemek; den. suyun yüzünde uçar gibi gitmek.
plane s. tamamıyle düz, dümdüz; mustevi, düzlem; yassı. plane angle geom. düzlem açı, basit açı. plane figure geom. düzlem şekil. plane geometry düzlem geometri plane table plançete.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
cargo plane
  • [N] kargo uçağı
combat plane
  • [N] savaş uçağı
commercial plane
  • [N] yolcu uçağı, sivil uçak
fighter plane
  • [N] avcı uçağı
ground plane
  • [N] yatay düzlem
horizontal plane
  • [N] yatay düzlem
interceptor plane
  • [N] önleme uçağı
jack plane {'dʒækpleın}
  • [N] kaba planya, marangoz rendesi
jet plane
  • [N] jet, jet uçağı
mail plane {'meılpleın}
  • [N] posta uçağı
passenger plane
  • [N] yolcu uçağı
I prefer to go by plane.
  • [PHR] uçak: Uçakla gitmeyi tercih ederim.
on the same plane as
  • [ADV] aynı düzeyde, eşit seviyede
smoothing plane
  • [N] rende: ince rende, planya: düzleme planyası
plane geometry
  • [N] düzlem geometrisi
plane sailing
  • [N] düzlem seyir
plane table
  • [N] plançete
plane-tree {'pleıntri:}
  • [N] çınar, çınar ağacı
propjet plane
  • [N] turbo pervaneli uçak
pursuit plane {pər'su:t,pleın}
  • [N] avcı uçağı