İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
pickle |
{'pıkəl}
- [N] turşu, salamura, salatalık turşusu, zor durum, yaramaz, afacan, metal temizleme asidi
- [V] turşusunu kurmak, tuzlayarak saklamak, salamura yapmak, sarhoş etmek, asitle temizlemek (met.)
|
|
pickle |
i. 1. turşu: She bought a jar of tomato pickles. Bir kavanoz domates turşusu aldı. 2. salatalık/hıyar turşusu; kornişon. 3. dekapaj solüsyonu.
f. 1. -den turşu yapmak. 2. {metal bir nesneyi} dekape etmek. |
|
pickle |
i.
f. salatalık turşusu; salamura; k.dili sıkıntılı veya güç durum, varta: madeni eşyayı temizlemeye mahsus asitli karışım; ing., k.dili afacan çocuk;
f. turşusunu kurmak, salamura yapmak; asitle temizlemek. pickled
s. turşusu kurulmuş; rengi ağartılmış {tahta}; {argo} sarhoş, slang turşu. |
|
pickle |
pick.le
pîk'ıl
İsim
* salatalık/hıyar turşusu; kornişon.
* turşu:
She bought a jar of tomato pickles.
Bir kavanoz domates turşusu aldı.
* dekapaj solüsyonu.
Fiil
* -den turşu yapmak.
* {metal bir nesneyi} dekape etmek. |
|
pickle |
salatalık turşusu; salamura; {k. dili} sıkıntılı v |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|