page |
{peıdʒ}
- [N] sayfa, komi, içoğlanı, peyk, şövalye eğitimi alan çocuk
- [V] çağrı cihazını aramak, otelde birini komiyle çağırttırmak, sayfa numarası vermek
|
|
page |
i. sayfa.
f. {bir yazının} sayfalarını numaralamak. |
|
page |
i. 1. {otelde} komi. 2. içoğlanı. 3. uşak.
f. hoparlör ile çağırmak. |
|
page |
i.
f. iç oğlanı; resmi kıyafetli el ulağı, otel garsonu; uşak;
f. hoparlör ile çağırmak. |
|
page |
i.
f. sayfa; matb. bir sayfalık dizgi; kaydetmeye değer bir olay;
f. kitap sayfalarını numaralamak; matb. sayfa halinde dizmek. page through kitabı okumadan sayfalarını çevirmek. |
|
|