Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
paddle-wheeler i. yandan çarklı vapur; kıçtan çarklı vapur.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
paddle one's own canoe
  • [N] kendi işini kendi görmek, başının çaresine bakmak
dog-paddle {'dɒg,pædəl}
  • [V] köpekleme yüzmek
paddle Dinle! {'pædəl}
  • [N] kısa kürek, bel, pala, tokaç, çark kanadı, kaplumbağa yüzgeci
  • [V] kürek çekmek, kano kullanmak {kısa kürekle}, ayaklarını suda oynatmak, badi badi yürümek, kıça şaplak atmak
paddle boat {'pædəlbəʋt}
  • [N] yandan çarklı gemi
paddle box {'pædəlbɒks}
  • [N] davlumbaz
paddle steamer {'pædəl,sti:mər}
  • [N] çarklı gemi, yandan çarklı gemi
paddle wheel {'pædəlwi:l}
  • [N] gemi çarkı, kanatlı çark
six-wheeler
  • [N] altı tekerlekli taşıt
wheeler Dinle! {'wi:lər}
  • [N] tekerlekli araç, koşum atı
four-wheeler Dinle! {,fɔ:r'wi:lər}
  • [N] dört tekerlekli araba
wheeler-dealer Dinle! {,wi:lər'di:lər}
  • [N] kurnaz, kurnaz politikacı, hileci tüccar
wheeler-dealing
  • [N] üçkâğıt, entrika, kurnazlık
paddle f.
1. sığ suda gezinmek.
2. suda oynamak.
3. {çocuk/ihtiyar} sendeleyerek yürümek.
paddle i.
1. {kanoya ait} kürek.
2. {masatenisi için} raket.
3. {çocukları dövmek için kullanılan ucu yassı ve yayvan} sopa.
4. tokaç.

f.
1. kürekle {kanoyu} ileri/geri götürmek; kürekle kanoyu ileri/geri götürmek.
2. {çocuğa} dayak atmak.
paddle i.

f. uzun saplı bel; kısa kürek, kayığın kenarına dayamadan kullanılan kürek; tokaç, çırpıcı tokmağı; yandan çarklı vapurda çark kanadı;

f. kısa kürekle yürütmek veya yürümek; ağır ağır kürek çekmek; çarkların hareket etmesiyle yürümek; k.dili kıça şaplak atmak. paddle box davlumbaz, yandan çark mahfazası. paddle wheel geminin yan çarkı. paddle ones own canoe kendi işini kendisi görmek.
paddle f. sığ suda gezinmek; suda oynamak; sendeleyerek yürümek {çocuk veya ihtiyar}.
paddle imleç denetim kolu
paddle steamer yandan çarklı vapur; kıçtan çarklı vapur.
paddle wheel vapur çarkı, çark.
side-wheeler i. yandan çarklı vapur, yandan çarklı.