İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| outrage |
{'aʋtreıdʒ}
- [N] zorbalık, yasadışı hareket, tecâvüz, hakaret, rezalet
- [V] tecâvüz etmek, çiğnemek, zorlamak, hakaret etmek, zedelemek {onur vb.}, kırmak, kötü davranmak
|
|
| outrage |
i. 1. hakların açıkça çiğnenmesi; büyük hakaret; büyük ayıp. 2. {büyük bir haksızlıktan/hakaretten kaynaklanan} öfke.
f. çok öfkelendirmek. |
|
| outrage |
i. zulüm; rezalet; namusa tecavüz; hakaret. |
|
| outrage |
f. fena surette bozmak, kötü davranmak; sövüp saymak; tecavüzde bulunmak. |
|
| outrage |
out.rage
aut'reyc
İsim
* hakların açıkça çiğnenmesi; büyük hakaret; büyük ayıp.
* {büyük bir haksızlık veya hakaretten kaynaklanan} öfke.
Fiil
* çok öfkelendirmek. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
|
|