Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
outer Dinle! {'aʋtər}
  • [A] dış, dışarıdaki, harici
outer s.
1. dıştaki, dış.
2. dışarıdaki.
outer s.

i. dıştaki; dışarıdaki;

i. hedef merkezi çevresindeki dairenin dış kısmı.outer space yıldızlar ve gezegenler arasındaki boşlukç outermost

s. en dıştaki.
outer out.er au'tır Sıfat * dıştaki, diş. * dışarıdaki.
outer dıştaki; dışarıdaki; hedef merkezi çevresindeki d

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
out-and-outer Dinle! {,aʋtənd'aʋtər}
  • [N] aşırıya kaçan kimse, tamamı, bütünü
the outer man
  • [N] dış görünüş, kılık kıyafet
outer space
  • [N] uzay boşluğu
outer world
  • [N] dış dünya
Outer Mongolia Dış Moğolistan.
outer shell electron dış kabuk elektronu
Outer Mongolia * Dış Moğolistan.
outer space yıldızlar ve gezegenler arasındaki boşluk
carburettor outer control lever karbüratör dış komuta levyesi
outer shell electron dış kabuk elektronu
Thick Outer Dışı Kalın
outer shell electron dış kabuk elektronu
out and outer aşırıya kaçan kimse, tamamı, bütünü
outer space uzay boşluğu
outer world dış dünya
the outer man dış görünüş, kılık kıyafet i.
outer shell electron dış kabuk elektronu [elec.]
carburettor outer control lever karbüratör dış komuta levyesi [tech.]