Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
object Dinle! {əb'dʒekt}
  • [V] itiraz etmek, karşı çıkmak, razı olmamak, itirazı olmak
object Dinle! {'ɒbdʒekt}
  • [N] obje, nesne, cisim, gaye, şey, amaç, hedef, cins adam
object {i.} şey, madde, görülür veya dokunulur şey, nesne, obje; hedef, nişan, amaç; {gram.} nesne. object at issue {huk.} anlaşmazlık konusu; iddia olunan şey. object glass bir mikroskop veya teleskopun hedefe yakın olan merceği veya mercekleri, objektif. object lesson ibret. direct object nesne. indirect object tümleç, ikinci nesne. Money is no object. İş parada değil. objectless {s.} gayesiz, amaçsız.
object {f.} itiraz etmek, uygun görmemek, razı olmamak; karşı gelmek; itiraz olarak ileri sürmek.
object i.
1. nesne, obje, şey, cisim.
2. amaç, gaye, maksat, hedef: Money´s her object. Onun amacı para.
3. dilb. nesne.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
accomplish one's object
  • [V] amacına ulaşmak
flying object
  • [N] uçan cisim
direct object
  • [N] dolaysız tümleç
indirect object
  • [N] dolaylı nesne, dolaylı tümleç
money is no object
  • [PHR] paranın önemi yok, sorun parada değil
object drawing
  • [N] model ile çizim
object-finder {'ɒbdʒekt,faındər}
  • [N] vizör
object-glass {'ɒbdʒektglæs}
  • [N] objektif, objektif camı
object lens
  • [N] objektif camı, mercek
object lesson
  • [N] uygulamalı ders, ibret, örnek, ders
object plate
  • [N] lam
object slide
  • [N] lam
object teaching
  • [N] uygulamalı öğretim
object to
  • [V] itirazı olmak, karşı çıkmak, karşı gelmek, itiraz etmek
quasi-stellar object
  • [N] radyo dalgaları gönderen gökcismi, yıldızsı gökcismi {galaksi dışında}
sex object
  • [N] seks aracı
unidentified flying object
  • [N] ufo, uçan daire, tanımlanamayan uçan cisim
unknown flying object
  • [N] ufo, bilinmeyen uçan cisim
About Object Packager Nesne Paketleyici Hakkında
action-object oriented işlem-nesne yönelimli

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
bkz. Object Linking & Embedding OLE