Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
noon Dinle! {nu:n}
  • [A] öğle, öğlen
  • [N] öğle, öğle vakti
noon i. öğle.
noon {i.} öğle vakti: en parlak ve en başarılı devre, doruk. noonday {i.}, {s.} öğle vakti; {s.} öğle vaktinde olan. noon hour öğle paydosu. noontime, eski noontid {i.} öğle vakti; en parlak veya en başarılı devre. high noon tam öğle vakti.
noon noon nun İsim * öğle.
noon öğle vakti: en parlak ve en başarılı devre, doruk.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
at high noon
  • [ADV] tam öğle zamanı
at noon
  • [ADV] öğlenleyin, öğle zamanı
high noon
  • [N] tam öğle zamanı
It's noon.
  • [PHR] dün: Dün üstü.
apparent noon gerçek öğle
He is due in at noon. * Öğleyin varacak./Öğleyin gelmesi bekleniyor.
high noon öğle vakti
twelve noon öğlen
apparent noon gerçek öğle
local noon yerel öğle
mean noon ortalama öğle
at high noon tam öğle zamanı
at noon öğlenleyin, öğle zamanı zf.
high noon tam öğle zamanı
it's noon dün üstü.
apparent noon gerçek öğle [tech.]
local noon yerel öğle [tech.]
mean noon ortalama öğle [tech.]