İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| antique dealer |
|
|
| arms dealer |
|
|
| authorized dealer |
|
|
| dealer |
{'di:lər}
- [N] satıcı, tüccar, kâğıt dağıtan kimse, krupiye, borsada kendi hesabına işlem yapan kimse
|
|
| double-dealer |
{,dʌbəl'di:lər}
- [N] iki yüzlü, dolandırıcı
|
|
| drug dealer |
- [N] uyuşturucu madde satıcısı, uyuşturucu satıcısı
|
|
| headline news |
- [N] başlık: ana başlıklar, başlık: haber başlıkları
|
|
| junk dealer |
|
|
| local news |
|
|
| news medium |
|
|
| news |
{nu:z}
|
|
| announce good news |
|
|
| bad news |
|
|
| be in the news |
- [V] gündemde olmak, sözedilmek, haber olmak
|
|
| break the bad news |
- [ID] kötü haberi alıştıra alıştıra vermek
|
|
| break the news |
- [ID] alıştıra alıştıra haber vermek, alıştıra alıştıra söylemek, haber vermek
|
|
| glad news |
- [N] müjde, haber: sevindirici haber
|
|
| good news |
- [N] müjde, haber: sevindirici haber
|
|
| have news from |
- [V] haber almak, bilgi almak
|
|
| job's news |
|
|
|
|