Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
nest Dinle! {nest}
  • [N] yuva, kuluçka, iç içe geçen şeyler, tutam
  • [V] yuva yapmak, yuvaya yerleşmek, iç içe koymak
nest i.

f. yuva, aşiyan, kuş yuvası; hırsız yatağı; küme; iç içe konan irili ufaklı kutular takımı;

f. yuva yapmak; yuvaya yerleştirmek; yuvaya girmek; yuva soymak. nest egg ihtiyat akçesi; fol feather ones own nest {argo} özellikle kendisine emanet edilen malı iç etmek, sebeplenmek. mares nest görünüşte önemli aslında değersiz veya yanlış olan bir buluş; bak. marenestingbox

i. folluk.
nest i. yuva.

f. yuva yapmak.
nest yuvalama
nest içiçe koymak

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
crow's nest {'krəʋz,nest}
  • [N] gözcü yeri, çanaklık
feather one's nest
  • [ID] küpünü doldurmak
mare's nest
  • [ID] asılsız haber, boşa çıkma, görünüşte önemli değersiz buluş, alma: havayı alma
bird's nest
  • [A] yuva: kuş yuvası
feather one's own nest
  • [N] emanet: emaneti iç etmek, sebeplenmek
nest egg {'nesteg}
  • [N] fol, birikim
feather one´s nest k. dili küpünü doldurmak.
stir up a hornet´s nest yıldırımları üstüne çekmek; arının yuvasına çöp dürtmek.
feather one's nest * küpünü doldurmak.
stir up a hornet's nest * yıldırımları üstüne çekmek; arının yuvasına çöp dürtmek.
bird's nest kuş yuvası
birds nest kuş yuvası
mouse's nest fare deliği
mouse nest fare deliği
laying nest folluk
nest, to yuvalamak, içiçe düzenlemek
bird's nest kuş yuvası
crow's nest gözcü yeri, çanaklık
feather one's nest küpünü doldurmak
feather one's own nest emaneti iç etmek, sebeplenmek i.