| nap |
{næp}
- [N] şekerleme, kestirme, uyku, uyku: kısa uyku, hav, tüy {kumaş}
- [V] uyuklamak, kestirmek, tüylendirmek {kumaş}, içi geçmek
|
|
| nap |
f. {-ped,- ping}
i. uyuklamak, hafif uykuya dalmak, kestirmek, şekerleme yapmak; gafil bulunmak; dikkatsiz davranmak;
i. hafif kısa uyku, şekerleme. I caught him napping. Onu gafil avladım. Hazırlıksız tuttum. |
|
| nap |
i.
f. {-ped,- ping} {çuha} tüylü yüz, bazı tüylü kumaşların yüzündeki kısa iplikler;
f. bezi fırçalayarak tüylendirmek. napless
s. tüysüz, tüyü dökülmüş. |
|
| nap |
f. {
__ped,
__ping} uyuklamak, hafif uykuya dalmak, kestirmek, şekerleme yapmak.
i. hafif kısa uyku, şekerleme. |
|
| nap |
i. hav. |
|
|