Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
mother Dinle! {'mʌðər}
  • [N] anne, ana, valide
  • [V] annelik etmek, anne gibi bakmak
mother i.

f. anne, ana, valide; analık; baş rahibeye verilen unvan;

f. annesi olmak, annelik etmek; evlât edinmek. mother country anayurt, anavatan, memleket.Mothers Day Anneler Günü. mother earth toprak ana; zemin, yer. mother lode mad zengin maden daman, ana damar. mother love ana sevgisi. mother tongue anadili. mother wit sağduyu.
mother i. sirke tortusu.
mother i. anne, ana.

f. -e anne gibi davranmak, -e annelik etmek.
mother moth.er m^dh'ır İsim * anne, ana. Fiil * annelik etmek.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
tied to one's mother's apron-strings
  • [ID] ana kuzusu, annesine aşırı düşkün
mother's darling
  • [ID] ana kuzusu
  • [N] hanım evlâdı
earth mother
  • [N] toprak ana
expectant mother
  • [N] hamile kadın, bebek bekleyen kadın
foster-mother {'fɔ:stər,mʌðər}
  • [N] süt anne
day-care mother
  • [N] çocuk bakıcısı
I am with my mother.
  • [PHR] anne: Annem ile beraberim.
Mother's Day
  • [NPR] anne: anneler günü
mother country
  • [N] anavatan, memleket
mother earth
  • [N] toprak ana, yer
mother-in-law Dinle! {'mʌðərın,lɔ:}
  • [N] kayınvalide, kaynana
mother love
  • [N] anne sevgisi
mother-naked Dinle! {'mʌðər,neıkıd}
  • [A] çırılçıplak, anadan doğma
mother of pearl {,mʌðərʌv'pɜ:rl}
  • [N] sedef
mother tongue
  • [N] anadil
mother wit
  • [N] sağduyu, akıl fikir
nursing mother
  • [N] bebek emziren anne, süt anne
My mother is a soap opera addict.
  • [PHR] film: Annem dizilik filimlerden hoşlanıyor.
queen mother
  • [N] ana kraliçe, kralın annesi
Virgin Mother
  • [NPR] Meryemana