 İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| milk |
 {mılk}
|
|
| milk |
i. süt. milk fever tıb. loğusa kadınlarda sütün gelişi ile meydana gelen hafif ateş. milk leg filibit. milk of human kindness insanın tabii şefkati. milk of magnesia İngiliz tuzu karışımı, bir çeşit müshil. milk run {argo} tehlikesiz uçuş {bomba uçakları}, mutat uçuş. milk shake dondurma ve şurupla kanştırılıp çalkalanmış süt. milk snake kemirgenlerle beslenen zehirsiz bir yılan, zool. Lampropeltis doliata. milksugar laktoz. milk teeth süt dişleri. milk vein anat. süt damarı. |
|
| milk |
f. sütünü sağmak; {bir kimseden} almak, çekmek; faydalanmak, kötüye kullanmak. |
|
| milk |
i. süt.
f.
1. sağmak.
2. sömürmek; sağmak. |
|
| milk |
milk
mîlk
İsim
* süt.
Fiil
* sağmak.
* faydalanmak, kötüye kullanmak, sömürmek. |
|
|
| İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
| milk chocolate |
{,mılk'tʃɒklıt}
- [N] çikolata: sütlü çikolata
|
|
| desiccated milk |
|
|
| come home with the milk |
- [ID] eve sabaha karşı gelmek
|
|
| dried milk |
|
|
| powdered milk |
|
|
| skimmed milk |
- [N] süt: yağsız süt, süt: kaymağı alınmış süt
|
|
| skim milk |
- [N] süt: kaymağı alınmış süt, süt: yağsız süt
|
|
| whole milk |
- [N] süt: tam yağlı süt, süt: saf süt
|
|
| with milk |
|
|
| milk-and-water |
{,mılkən'wɒtər}
- [A] yavan, tatsız, değersiz
|
|
| milk powder |
{'mılk,paʋdər}
|
|
| milk pudding |
|
|
| milk run |
- [N] olaysız uçuş, tehlikesiz uçuş
|
|
| milk shake |
{'mılkʃeık}
|
|
| milk sugar |
{'mılk,ʃʋgər}
|
|
| milk teeth |
|
|
| milk tooth |
{'mılktu:ɵ}
|
|
| milk vein |
|
|
| milk-white |
{'mılk,waıt}
|
|
| milk roundsman |
|
|
|
| Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
| milk shake |
|
|
| milk vetch |
1. A leguminous herb of Europe and Asia, supposed to increase the secretion of milk in goats. any of various plants of the genus Astragalus.
2. any of various plants of the genus Astragalus. |
|
|
|
