Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
maden
  • [N] metal, mineral, mine, digging: diggings, ore, quarry
maden
1. mine.
2. mineral.
3. metal.
4. rich source, gold mine.

maden cevheri/filizi ore.

maden damarı lode, vein.

maden işçisi miner.

maden kuyusu mine shaft.

maden mavisi grayish blue, perse.

maden mühendisi mining engineer.

maden ocağı mine, pit.

maden posası slag.

maden yatağı region rich in mineral deposits.
maden * mine. * mineral. * metal. * rich source, gold mine.
maden hornblende
maden metal

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
altınlı maden damarı
  • [N] reef
arsenikli ham maden
  • [N] speiss
maden asansörü
  • [N] cage: hoisting cage
çıkarılmamış (maden)
  • [A] unworked
çubukla maden aramak
  • [V] dowse
çubukla maden arayan kimse
  • [N] dowser
değerli maden içermek
  • [V] assay
dövmek (maden)
  • [V] swage
dövme (maden)
  • [N] swaging
dövülme (maden)
  • [N] swaging
elekten geçirmek (maden)
  • [V] jig
erimiş maden oluğu
  • [N] sow
eritmek (maden)
  • [V] smelt
galeri (maden)
  • [N] tunnel
işçinin payına düşen maden
  • [N] tribute
kahverengi maden kömürü
  • [N] brown coal
kalbur (maden)
  • [N] grate
kazı (maden)
  • [N] workings, working
kazı yapılan yerler (maden)
  • [N] workings
maden ana dehlizi
  • [N] plane